Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5010
Karar No: 2018/9164
Karar Tarihi: 15.11.2018

Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5010 Esas 2018/9164 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, sanık hakkında vergi usul kanununa muhalefet suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, suçun oluşumunu açıklayacak delillerin yeterince incelenmediği ve eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkeme, sanık hakkında daha detaylı inceleme yapılması gerektiğini belirterek, suça konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması ve faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenmesi gerektiğine karar vermiştir. Kararda ayrıca suç tarihinin yanlış yazıldığı, birden fazla sahte fatura kullanmanın zincirleme suç oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri:
- Vergi Usul Kanunu
- CMK'nin 48. maddesi (çekinme hakkı)
- TCK’nin 43. maddesi (zincirleme suç)
- TCK'nin 53. maddesi (ceza miktarı bakımından hakim indirimi)
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi (kararın bozulması)
11. Ceza Dairesi         2016/5010 E.  ,  2018/9164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanık hakkında "2009 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçundan açılan kamu davasında; sanığın suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
    a) Suça konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporları olup olmadığı araştırılarak olması halinde ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
    b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    c) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    d) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
    aa) Faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
    bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ile sanığın şirketine ait ticari defterler ve belgeler üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma fiillerinin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) Sahte faturaların en son 2009 yılının Haziran ayında KDV indiriminde kullanılması nedeniyle, 25.07.2009 olması gereken suç tarihinin, gerekçeli karar başlığına 16.02.2011 olarak yanlış yazılması,
    c) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi