Abaküs Yazılım
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/425
Karar No: 2022/90
Karar Tarihi: 15.02.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 Esas 2022/90 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/425 Esas - 2022/90
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/425 Esas
KARAR NO : 2022/90

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM :...
KATİP : ...

DAVACI : ...
DAVALI : ...
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022

Mahkememiz açılan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalının merkez ofisi önündeki kolonun paslanmaz çelikten kaplama işini yaptığını , iş bedelinin ödenmediğini, davalı hakkında Ankara .... İcra Müdürlüğü 2020/2090 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline takibin devamına alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan sözleşme sonrasında davalının 29.08.2019 tarihinde 1.500TL tutarında avans ödemesi yaptığını, davacının yaptığı imalatın ayıplı olduğunu, işin ayıplı yapıldığını davacının da kabul ederek iki defa kaplama yaptığını, buna rağmen halen işin ayıbının giderilmediğini belirterek davalı firmanın ayıplı ifa nedeniyle "satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme" hakkını kullandığı ,davacının herhangi bir indirim yapmadığını, açılan davanın reddine, alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. (İİK 67)
İcra dosyasının tetkikinde, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan ilamsız icra takibinde 4.105,00 TL asıl alacak ,191,51 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 4.296,51 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiği, borçlunun yasal süre içinde borca itiraz ettiği, , takibin durduğu , alacaklının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür.
Taraflar arasında eser sözleşmesi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, imalatın ayıplı olup olmadığı, davalının bedel indirimi talebinin yerinde olup olmadığı, indirim yapılması gerekiyor ise ne miktarda indirim gerektiği noktasındadır.
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddeleri hükümlerine göre çözümlenecektir.
Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir.
Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşme hükümlerine aykırı olursa iş sahibinin o şeyi kabulden kaçınabileceği ve bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin kıymetinin noksanı nispetinde bedelden indirim ve eğer o işin onarımı büyük bir masrafı gerektirmez ise yükleniciyi onarmaya mecbur edebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
Dinlenen tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere davacı işin ayıplı yapıldığını kabul etmiş yeni malzeme kullanarak yeniden yapmıştır. Davalı ikinci kez yapılan bu imalatın da ayıplı olduğunu iddia etmektedir.
6100 sayılı HMK nın 266. Maddesi gereğince bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda;
''Davaya konu olan iş, Davalı firma Öztaş İnşaat'ın Tandoğan'da bulunan binasının kolonlarının ön cephesine paslanmaz çelik sac giydirme işidir (Resim 1). Davalı firmanın yetkilisi, "montajı yapılan sacda, aynı kolon üzerinde bulunan ve 1994-1995 yılında yapılan, arka tarafa bakan sacdan renk farkı olduğunu; aynı zamanda çeliğin üzerinde deformeler ve çizikler bulunduğunu" ifade etmektedir.
Ön cepheden bakıldığında yalnızca Davacı firmanın yaptığı kısım görülebilmektedir kolonlara yandan bakıldığında, 26 sene önce başka bir firma tarafından yapılan çelik ile Davacı firmanın yaptığı çelik arasında renk farkı görülebilmektedir.
İmalata yaptığı itirazda, görsellerde görüldüğü gibi 1995 yılında yapılan eski sac ile Davacının yaptığı yeni sacın renk uyumsuzluğu olduğu belirtilmiştir. Söz konusu imalat, üzerinde herhangi bir boya veya kaplama bulunmayan, estetik görüntüsünü çeliğin doğal renginin verdiği bir üründür. Paslanmaz çelik tam anlamıyla stabil bir alaşım değildir. Atmosferik koşulların etkisine karşı alaşımdaki krom, kromat filmi oluşturarak yüzeyde koruyucu katman oluşturmaktadır. Bununla birlikte güçlü koroziflerin etkisiyle ciddi şekilde korozyona uğramaktadır. Dolayısıyla çeliğin, atmosferik koşullar etkisiyle zaman içinde renginin değişmesi, nispeten koyulaşması beklenir. Fotoğraflarda da görülebildiği gibi eski sac, yenisine göre daha koyu renktedir. Şayet sözleşme yerine geçebilecek bir belgede, işveren firmanın talebi olarak yeni imalattaki rengin, eskisi ile motamot aynı olması talebi bulunsaydı; aşırı bir talep olmasına rağmen bu durum sözleşmeler hukuku kapsamında ele alınabilirdi.
Yukarıdaki değerlendirmeye ek olarak Resim 5'te, kolona 1995 yılından monte edilen eski sacdaki korozyon etkisi de görülmektedir. Bu sebeple, 26 sene önce imal edilen, atmosfer koşullarına maruz kalan bir çelik ile Aralık 2019'da monte edilen çelik arasında renk farklılığı olması nedeniyle dava konusu imalatta ayıp olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir. '' şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere davacı ile davalı kolonun tamamının yeniden kaplanması değil hasar gören kısmının paslanmaz çelik malzeme ile kaplanmasını kararlaştırmışlardır. Eski imalatın zaman içinde renginin değişeceği herkesin malumudur. Eski ile yeni imalatın bir arada olması halinde renk farkı olacağı da aşikardır. Davalı taraf tacir olup basiretli davranmak zorundadır. Daha çok ücret ödememek için sadece hasarlı kısmın değişmesini istemiş olup renk farkı sonuçlarına katlanması gerekir. Bilirkişi raporuna göre yeni imalat yapılan yerde çizikler tespit edilmiş ise de inceleme zamanına göre aradan 24 ay gibi uzunca bir zaman geçmiş olması nedeni çiziklerin sonradan da olabileceği belirtilmiştir. Kolonun ön kısmı yeni imalat arka kısmı eski imalat olup önden bakınca arkadaki eski imalat görünmemektedir. Davalının ayıplı malzemeyi değiştirdikten sonra davacıya çizikler var şeklinde bir ayıp ihbarında bulunulduğu iddia ve ispat edilmemiş, bu konuda yazılı delil sunulmamış olup, aynı kolon üzerinde eski yeni imalatın bir arada olması nedeniyle renk farklılığından dolayı davalının bedel indirimi talebi de mahkememizce uygun görülmemiştir.
İcra dosyası ekindeki fatura örneğinde iş bedeli olarak KDV dahil 5.605,00 TL üzerinden fatura düzenlendiği, icra takibinde 4.105,00 TL asıl alacak ve 191,51 TL işlemiş faiz alacağı talep edildiği, davacı vekili de duruşmadaki beyanında fatura üzerinden 1.500,00 TL avans ödemesi düşülerek, bakiye 4.105,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığını beyan ettiğinden bakiye fatura bedeline göre davacının davasının takipteki asıl alacak bakımından kabulüne, takipten önce 6098 sayılı TBK nun 117. Maddesinde belirtildiği şekilde temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz bakımından davacının talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Ankara .... İcra Dairesinin 2020/2090 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 4.105,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek devamına,
Takipteki 191,51 TL işlemiş faiz talebinin takipten önce temerrüt gerçekleşmediğinden reddine,
Alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığından, likit alacak olarak kabul edilemeyeceğinden davacı lehine %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
Reddedilen kısım için yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 280,41 TL harcın 83,93 TL sinin peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 196,48 TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 58,84 TL'sinin DAVACIDAN; 1.261,16 TL'sinin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 79,50 TL posta gideri, toplamı 838,80 TL'nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 801,41 TL'si ile dava açılışında alınan 83,93 TL peşin harç toplamından oluşan 885,34 TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.105,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 191,51 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK'nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekili Av.. Atıf KORKMAZ'ın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar, dava değeri istinaf başvuru sınırı olan 8.000,00 TL' nin altında olduğundan kesin olarak karar verildi. 15/02/2022

Katip ...



Hakim ...



5070 sy gereği elektronik olarak imzalanmıştır.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi