
Esas No: 2021/76
Karar No: 2022/85
Karar Tarihi: 15.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/76 Esas 2022/85 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/76 Esas - 2022/85
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/76 Esas
KARAR NO : 2022/85
HAKİM :...
KATİP ...
DAVACI : 1- ....
DAVALI : ......
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022
Mahkememize açılan Alacak (İşletme hakkı devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili...Elektrik Dağıtım A.Ş’nin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi neticesinde kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirmesi suretiyle kurulduğunu ayrı bir tüzel kişiliği ve sermayesi olan tamamen özel hukuk hükümlerine tabi bir ticaret şirketi olduğunu, özelleştirme sürecinde davalı ile müvekkili şirket arasında 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS) imzalandığını ve 28.06.2013 tarihinde Hisse Satış Sözleşmesi akdedildiğini, dağıtım faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü sırada dava dışı ...'ın maliki olduğu...İli ... Parsel numaralı taşınmaza ...'ın kamulaştırmasız el atması nedeni ile müvekkili aleyhine... .... Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/670 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın kabul edildiğini ve kesinleştiğini, kesinleşen karar uyarınca...İcra Müdürlüğü 2013/2860 sayılı icra dosyasına 18.11.2014 tarihinde 13.188,77 TL ödeme yaptıklarını, anılan sözleşme hükümlerine göre müvekkili şirket tarafından ödenen bedelin sorumluluğunun davalı ...’ta olduğunu, Yargıtay’ın bu yönde emsal kararları bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davalı ...’ın sorumluluğunda olduğu iddia olunan fakat davacı şirket tarafından ödenmek zorunda kalındığı belirtilen 13.188,77 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ...’tan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, derdestlik, zaman aşımı ve kesin hüküm itirazları ile birlikte, özelleştirme modeli gereği bilanço çalışmaları yapılarak şirket tarafından devre esas mizan düzenlendiği ve beyan edilen mizan kayıtları esas alınarak devre esas bilanço düzenlendiği, bu suretle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiği, bu nedenle 24.07.2006 tarihinden önceki dönemde dağıtım faaliyeleriyle ilgili gerçekleştirilen iş ve işlemlerle ilgili olarak, hisselerin el değitirmesinden önce bitmiş ve neticelenmiş her türlü işlemin sorumluluğunun şirkete ait olduğu, ...’tan herhangi bir talepte bulunulmasının ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesi hükümlerine aykırı olacağını, dağıtım şirketlerinin özelleştirilmelerine ilişkin uygulamalarda Hisse Satış Sözleşmesinin imzalanması ile hisseleri el değiştirerek özel sektöre devredilen şirketin tüzel kişiliği, hakları, borç ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmadığını, şirketin hisse devri öncesi ve sonrasına ilişkin sorumluluklarının aynen devam ettiğini, % 100 hissesini ...'dan devir almış olan davacı şirket tarafından Hisse Devri Sözleşmesi imzalanarak bu durumun da kabul edildiğini, özelleştirme işlemlerine ilişkin düzenlemeler gereği şirketin tüzel kişiliğinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisse devri yapılmakta olduğundan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, İhale Şartnamesi ve Hisse Devri Sözleşmesi hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının esas bilanço tarihi olan 30.08.2013 tarihinden önce yapılan ödemeyi talep etmesinin haksız ve yersiz olduğunu, bahse konu ödemelerin devre esas bilanço kayıtlarında yer aldığını, davacının yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediğini, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 18.6. maddesinde yer alan “Şirket, (...) bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, (...) ...’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmü gereğince davacı şirketin dava konusu ettiği alacaklara ilişkin talepte bulunmayacağını, müvekkil kurumun icra takibine ilişkin giderlerden, vekalet ücretinden, karara ilişkin olarak yapılan diğer masraflardan ve faizlerden sorumlu olmadığını, Teftiş Kurulu Başkanlığının raporuna konu dosyaların yalnızca ... Genel Müdürlüğü adına yapılan incelemeler ve soruşturmalar sonucunda hazırlanan müfettiş raporlarında yer alan ve Borçlar Kanunu hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme ve haksız fiil tanımlaması taşıyan tazminat taleplerine ilişkin olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/670 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden istenilerek, incelenmesinde; Dava dışı ... tarafından 27.11.2012 tarihinde...Elektrik Dağıtım A.Ş. aleyhine açılan tazminat talepli davada; "9.946,82 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihi olan 27.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafça yatırılan 222,75 TL karar ve ilam harcından 25,20 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile 197,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça yapılan 848,60 TL posta, keşif ve bilirkişi ücretinden ibaret yargılama giderinin kabul oranına göre 562,60 TL'si ile 46,35 TL ilk harçlar olmak üzere toplam 608,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir.
Yargıtay ... Dairesi’nin 01.04.2015 tarih 2015/614 Esas 2015/6538 Karar sayılı ilamında "6487 sayılı Yasa'nın 21.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6.maddesinin 13.fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacı ile getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesi ile Anayasa'nın 2. Ve 35.maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu durumda 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden;
A) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından harca ilişkin 4.paragrafın çıkartılmasına, yerine alınması gereken 679,46 TL karar harcından peşin yatırılan 25,20 TL'nin mahsubu ile bakiye 654,16 TL'nin davalı İdare'den alınarak hazineye gelir kaydedilmesine cümlesinin yazılmasına" gerekçesi ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
... İcra Dairesinin 2013/2860 esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden istenilerek, incelenmesinde; Dava dışı ... tarafından...Elektrik Dağıtım A.Ş. Aleyhine 9.997,43 TL asıl alacak, 743,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.740,89 TL üzerinden ilamlı icra takibi başlatıldığı, ... Elektrik Dağıtım A.Ş. Tarafından 18.11.2014 tarihinde 13.188,77 TL ödeme yapılarak dosyanın infaz edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konuları hakkında nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda özetle, davacının davalı adına ödediği 13.188,77 TL tutarındaki ödemeyi dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep edebileceği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tarafların itirazlarını karşılar Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararlarında da belirtildiği şekilde ihbar yükümlülüğü değerlendirilerek ek rapor hazırlanması için dosyanın önceki bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişinin 08/12/2021 tarihli ek raporunda özetle; Sayın mahkemece yapılan görevlendirme uyarınca davacının kamulaştırmasız el atmadan doğan davayı ve de icra takibini davalıya ihbar etmediği, konuya ilişkin emsal Bölge Adliye Mahkemesi Kararlarına göre bu durumda asıl alacak, asıl alacağa dava tarihi ile karar tarihi arasında işlemiş faiz, vekalet ücreti, yargılama giderlerinden davalının sorumlu olacağı, hüküm tarihinden sonra oluşan icra takip giderlerinin rücu istemine konu edilemeyeceğinin belirtildiği, buna göre BAM kararında yer alan tespite dayalı olarak her ne kadar rücu edilebilir tutar 14.312,27 TL olarak hesaplanmış ise de davacı tarafça ödenen tutar 13.188,77 TL olduğundan bu tutarın rücu edilebileceği şeklinde düzenlenmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Davacı davalı ile arasında akdedilen işletme hakkı devri sözleşmesi kapsamında ...'ın sorumluluğunda bulunan ancak davacı şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan 2.919,32 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili için açılan alacak davasıdır.
Davalı zaman aşımı savunmasında bulunmuş ise de; taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğu, 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.
Davalı ... ile davacı...şirketi arasında 24/07/2016 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığı, Davalı ... ile davacı...arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli işletme devir hakkı sözleşmesinin tanımlar ve kısaltmalar başlıklı 2.1. maddesinde bu sözleşmede geçen “...”ın ... Dağıtım Anonim Şirketini, “Şirketin” ise...Elektrik Dağıtım Anonim Şirketini ifade ettiği, 7.4 maddesinde "Dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu ...'a aittir. ... tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı ...'dır.”, 7.5. maddesinde “Dağıtım Faaliyeti’nin Şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu Şirket’e aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirket’tir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket tarafından karşılanır.”, 7.6. maddesinde “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk ...’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı ...’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar ... tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük ... tarafından ödenir.”, 7.7 maddesinde “Sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk şirkete aittir.”, 18.6. maddesinde ise “Şirket… bu sözleşmeye dayanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dahil olmak üzere başkaca bir kamu kurum veya kuruluşundan talepte bulunulamayacağını, (...) ...’tan masraf, zarar veya herhangi bir isim altında hiçbir talepte bulunmayacağını gayrikabili rücu ve kayıtsız şartsız olarak beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükümleri yer almaktadır.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile dava dışı şirket arasında davacı şirketteki kamu hisselerinin devrine yönelik olarak akdedilen 28.06.2013 tarihli hisse devir sözleşmesinin alıcının taahhütleri başlıklı 9.4. maddesinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler … saklı kalmak kaydıyla, şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketlerin idareyi ve ...'ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt eder." denilmektedir.
İşletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesinde yer alan “Dağıtım faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu ...'a aittir. ... tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı ...'dır." hükmü uyarınca dava konusu rücu talebine konu olayın dava dışı 3. kişi konumunda olan ...'ın malik olduğu taşınmaza dağıtım faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında kamulaştırmasız el atmadan kaynaklandığı, dava konusu olayın 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden önceki dönemde ...’ın yürütmüş olduğu elektrik dağıtım faaliyetlerinden kaynaklı olduğu, bu faaliyetlerden kaynaklı dava ve takip giderlerinden de davalının sorumlu olması gerektiği anlaşılmıştır
Taraflar arasındaki işletme hakkı devri sözleşmesi 7.2 maddesi hükümlerine göre davacının sözleşmenin imza tarihinden sonra ortaya çıkan idari ve hukuki ihtilafları derhal davalıya ihbar yükümlülüğünün olduğu anlaşıldığı, ... ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava ve takibin davalı ...'a ihbar edilmediği görülmekle; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk dairesinin emsal kararlarında davanın ...'a ihbar edilmemesi halinde hükümden sonra ortaya çıkan alacaktan ve icra giderlerinden ...'ın sorumlu olmayacağı şeklindeki kararları gözetilerek alınan ek bilirkişi raporunda davalıya rücu edilebilecek miktar 14.312,27 TL olarak hesaplanmakla davacı tarafça ödenen miktar 13.188,77 TL olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ... her ne kadar Davaya ve ödemeye konu olan ... .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/670 esas sayılı ilamında belirtilen şekilde tapu iptalinin yapılıp tapuda tescil işlemi ve irtifak hakkının tescili işlemi yapılmadığını ileri sürmüş ve konuya ilişkin Konya Bölge adliye mahkemesinin kararını emsal olarak sunmuş ise de; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleştiği ve davacı tarafından karara istinaden ödeme yapıldığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi kararında tapunun davalı ... adına tesciline ve davalı ... adına irtifak hakkı kurulmasına karar verildiği, kararın her zaman infaz edilebileceği, ( davalı tarafından sunulan emsal kararlarda ise irtifak hakkının...Elektrik adına tesciline karar verilen kararlar olduğu, emsal oluşturmadığı ) , davacının rücu şartları oluştuğundan davalının bu yöndeki itirazları reddedilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın KABULÜNE, 13.188,77 TL'nin ödeme tarihi olan 18.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 900,92 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 225,24 TL harcın mahsubu ile noksan olan 675,68 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı yararına hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 225,24 TL peşin harç olmak üzere toplamı 284,54 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 667,00 TL tebligat/posta/müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022
Katip ...
e-imzalıdır.
Hakim...
e-imzalıdır.
*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.