4. Ceza Dairesi 2016/16741 E. , 2020/12119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, kardeşe karşı kasten yaralama
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A-Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen beraat kararı yönünden;
Sanık ..."ın soruşturma aşamasında, kardeşi Necat"ın eşine küfür ettiğini öğrenmesi üzerine sinirlenip boş durumda bulunan av tüfeğini alarak korkutmak amacıyla mağdur ..."ın yanına gittiğini ve eve döndüğünde ise havaya bir el ateş ettiğini kabul etmesi, kovuşturma aşamasında ise kavga esnasında kendini korumak amacıyla havaya bir el ateş ettiğini belirtmesi, tarafların annesi olan tanık ..."ın mahkemede, sanık ..."in elinde av tüfeği olduğuna dair anlatımı ve av tüfeğinin muhafaza altına alınması karşısında; mahkemece bu hususlar değerlendirilmeksizin, sanığın silahı kimseye doğrultamadığı, mağdurun evinden ayrılıp kendi evinin önünde silahla havaya ateş ettiği şeklindeki yerinde görülmeyen gerekçeyle sanık hakkında silahla tehdit suçundan beraat kararı verilmesi,
B-Sanık ... hakkında kardeşe karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden;
1-17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin,7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümde TCK"nın 86/2. maddesi uyarınca belirlenen 4 ay hapis cezası üzerinden TCK"nın 86/3-a maddesi gereği 1/2 oranında artırım yapılması sırasında hesap hatası sonucu 8 ay hapis cezasına hükmedilmesi ve TCK"nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirimin de bu ceza üzerinden yapılması nedeniyle sonuç cezanın 5 ay hapis yerine, 6 ay 22 gün hapis olarak fazla tayini,
3-Sanığın sabıkasında görülen ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle "denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." cümlesi eklenmiş ise de, suç tarihi itibarıyla anılan düzenlemenin yürülükte olmaması nedeniyle daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların engel oluşturmaması karşısında, hakkında takdiri indirim uygulanan ve hapis cezası ertelenen sanık hakkında, diğer koşullar değerlendirilmeden, "denetim süresi içinde, bir sanık hakkında kasıtlı bir suç nedeni bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Kardeşe karşı kasten yaralama suçundan verilen kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirdiğinden, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz iddialari yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.10.2010 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.