14. Hukuk Dairesi 2015/8438 E. , 2017/1243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29/01/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/06/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... ili ... ilçesi ... mahallesi ... sokak No: ... D: 1’de bulunan (Eski ..., ..., 2. Bölge, ... köyü ... mevkii 4095 parsel) taşınmazda müvekkilinin paydaş olduğunu, taşınmazın aslen babası olan miras bırakan ...’e ait olup vefat etmesi üzerine mirasçılarına intikal ettiğini, annesi olan ...’ün de vefatıyla taşınmazın çocukları olan taraflara kaldığını, tarafların taşınmazın satılması, kullanılması gibi konularda anlaşamadıklarını, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalı ... tarafından verilen cevap dilekçesinde, dava konusu evin babasının vefatından 4 sene önce alındığını, gecekondu mahiyetinde 2 oda 1 salon olduğunu, babasının vefatından sonra annesi ... yalnız kaldığından kardeşlerinin ısrarıyla kendi ailesiyle birlikte bu eve taşındığını, ancak bir müddet sonra sığamadıkları için kardeşlerinin de bilgisiyle tuvalet ve banyoyu kırarak alt kata bir oda ile tuvalet banyo eklediğini, eski çatıyı da tamamen kaldırarak kendi parasıyla yeni çatı katı yaptırdığını, almayı düşündüğü arsadan kardeşlerinin annesine bakması nedeniyle evi kendisine vereceklerini beyan etmeleri üzerine vazgeçerek eve masraf yaptığını, kardeşlerinin durumu iyi olduğundan ve itiraz etmediklerinden dava konusu taşınmazda dava açılmadan 6 ay önce inşaat yaparak 4 oda 1 salona çevirdiğini, üst çatıyı kaldırarak çatı katı yaptığını, yapının mantolamasını, bahçe duvarlarını, mermer döşemelerini, pencerelerini, döşemelerini, tesisatlarını, kalorifer peteklerini vs. hep kendisinin yaptırdığını, mülkiyetin tespiti davası açacağından tarafına süre verilmesini, tarafların kötüniyetli olarak evin inşası ve hamaliyesi bittikten sonra evle ilgili bu davayı açtıklarını belirterek açacağı mülkiyetin tespiti davasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun;
1- "Bilinen Adreste Tebligat" kenar başlıklı 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.",
2- "Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti" kenar başlıklı 35. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." hükümlerine yer verilmiştir.
Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için öncelikle, mahkemece aynı adrese usulüne uygun olarak en azından bir kere tebliğ yapılabilmiş olması gerekir. Bu şarta ilave olarak, muhatabın adres kayıt sisteminde herhangi bir adresinin de bulunmaması gerekir.
Somut olaya gelince; davalı ...’ün dava dilekçesi tebligatı iade geldikten sonra her ne kadar iade edilen adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğu anlaşılsa da dava dilekçesinin 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edildiği ve tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, davalıya dava dilekçesinin aynı Kanunun 10 ve 21. maddeleri uyarınca tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ayrıca dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen miras bırakan ...’ün mirasçılık belgesinin ilgilisinden temin edilmesi, daha sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözardı edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.