17. Hukuk Dairesi 2015/7394 E. , 2018/527 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı araca davalı şirkete trafik sigortalı aracın çarpması ile meydana gelen kazada yaralandığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin kusurunun olmadığını belirterek şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kesin süre içinde davacının maluliyet raporu aldırılması için hazır edilmemesi dolayısıyla davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan, sürekli işgöremezlik tazminatının, karşı aracın ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Dosyada alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 08.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda, davalıya trafik sigortalı aracın, dava dışı sürücüsü Hali Yılmaz"ın kazının meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı TBK"nun 50. maddesi hükmü uyarınca, "zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa, hakim olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri gözönünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler."Somut olayda; davaya konu kaza 09.08.2010 tarihinde meydana gelmiştir. Davalıya trafik sigortalı motosikletin çarpması ile meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacı ... kaza sonucu sakat kaldığını belirterek şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminat istemiştir. Davacı ..."in kaza sonucu yaralandığına dair ceza yargılaması sırasında alınan adli raporda; sağ alında 2 cm, sağ göz altında 3 cm dikine uzanan, mesafeden görülecek şekilde yüzde sabit iz mevcut olduğu belirtilmiştir. Dosyadaki belgelere göre davacı tarafın zararının doğduğu anlaşılmaktadır. Zarar miktarının tam olarak ispat edilemediği hallerde BK"nun 50. maddesi gereğince, mahkeme hakkaniyete uygun olarak zararı tespit eder. Mahkemece, davacı tarafa ..."i hazır etmesi ve maluliyet raporu aldırılması hakkında kesin süre verilmiş; mağdur ..."in kesin süre içinde hazır edilmemesi sebebiyle maluliyet raporu alınamadığı ve kesin süreye uyulmadığından, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kesin süreye rağmen mağdur ... maluliyet raporu alınması için hazır edilmediğinden, bu konuda davacı tarafa yeniden süre verilemez ise de; mağdurun yaralanmasına ilişkin tedavi gördüğü hastanelerden tüm tıbbi belgeleri, film, grafi v.s. getirilerek, mağdur hazır olmaksızın ATK 3.İhtisas Dairesinden, davacının maluliyet durumuna ilişkin "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine uygun rapor alınması, daha sonra dosya kapsamına göre konusunda uzman bilirkişiden davacı tarafın zararını belirleyen aktüerya raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.