14. Ceza Dairesi 2014/10926 E. , 2017/4954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Soruşturma evresinde alınan adli muayene raporları ile verilen ifadelere göre, suç tarihinden önceki dönemde annesinin değişik zamanlarda cezalandırmak amacıyla vurması sonucu yaralanma meydana gelecek şekilde aile içi şiddete maruz kaldığı anlaşılan mağdurun yapılan ruhsal muayenelerinde, suçluluk ve değersizlik duyguları ile yalnız kalma korkularının olduğunun tespit edilmesi ve muayeneler esnasında babaya yapışma, babadan ayrılmakta güçlük yaşadığının gözlemlenmesi karşısında, ruh sağlığındaki bozulmanın cinsel istismar eyleminden mi yoksa aile içi şiddetten mi kaynaklandığı hususunda yeni rapor alınmadan, içeriği itibariyle yetersiz olan rapora istinaden suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanması,
Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/2, 103/6, 43/1, 31/2. maddeleri gereğince hükmedilen 17 yıl hapis cezası üzerinden, aynı Kanunun 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapıldığında bulunan 8 yıl 6 ay hapis cezasının, aynı maddenin son cümlesindeki düzenleme gereği 7 yıldan fazla olamayacağı ve TCK"nın 62. maddesinin de bu ceza üzerinden tatbiki gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması neticesinde fazla ceza tayini,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.