17. Hukuk Dairesi 2015/6697 E. , 2018/557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili; 07.10.2013 tarihinde davalının ZMSS poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği yaya ..."e çarpması şeklinde gerçekleşen kaza sonucu ..."in hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik baba ... için 500,00 TL, kardeşleri ... ve ... için 250,00 TL"şer olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın, 500,00TL defin masrafları olmak üzere toplam 1.500,00 TL"nin temerrüt tarihi olan 26/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili; 12.02.2015 tarihli celsedeki beyanıyla davacı ... ve ... yönünden davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacılar vekili; 21/11/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacı ... için destekten yoksun kalma tazminatı talebini 23.574,00 TL ve cenaze defin gideri talebini 3.280,00 TL olmak üzere toplamda 26.854,00 TL"nin 07.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı ... şirketi vekili; davalının sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve limit ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacılar ... ve ... yönünden feragat nedeniyle reddine, davacı ... yönünden kabulü ile 26.854,00 TL’nin 07.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze-defin gideri istemine ilişkindir.Kusursuz sorumluluk hallerinde tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat takdir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır.Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır.Somut olayda, araç yaya muris ..."e çarpmış ve ölümüne neden olmuş olup davalı ... şirketi, yaya murise çarpan aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen şirkettir. Mahkemece, davacıların 3. kişi olduğu, ölen yaya murisin kusurunun mirasçıları olan davacılara yansıtılmayacağı gerekçesiyle kusur incelemesi yapılmadan yazılı şekilde karar verilmiştir.
Murisin kusurunun davacılara yansıtılamayacağına ilişkin HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar,HGK.nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1491 Esas 2013/74 Karar sayılı ilamlarının davaya konu olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Anılan ilamlarda davalı ... şirketinin sorumluluğuna karar verilebilmesi için desteğin davalıya sigortalı aracın sürücüsü veya işleteni olması gereklidir. Desteğin yaya olduğu eldeki bu davada davalı ... şirketi sigortalısının kusuruna denk gelen zarardan sorumlu olup desteğin kusurundan sorumlu değildir.
Bu halde, ölen yayanın kusuru var ise zararın belirlenmesinde göz önüne alınması gerekir. Bu nedenle mahkemece, olaya ilişkin ceza dosyası da getirtilerek, ATK"dan, İTÜ"den veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti Müdürlüğü’nden seçilecek uzman bilirkişi kurulunca kaza tespit tutanağı, ceza dosyası ve tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusur oranları hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra yayanın varsa kusuru oranında tazminatta indirim uygulanması gerekirken, kusur incelemesi yapılmadan ve HGK kararları yanlış yorumlanmak suretiyle mirasçı olan davacıların 3.kişi olduğu, bu nedenle murisin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Kabule göre, Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı, davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmin ile sorumlu olup davacının kendi yöresel değerlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; taziye teşekkür giderleri, yemek giderleri, mevlit gideri v.s gibi zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerine yönelik istemin reddi gerekmekte olup, dosya kapsamına aldırılan Bingöl Belediyesi 01.07.2014 tarihli yazısı gereğince karar verilmesi gerekirken, davalının sorumlu olmadığı taleplerin de içinde bulunduğu meblağın toplamı üzerinden belirlenen ... Müftülüğü"nün 15.07.2014 tarihli yazısına göre yüksek miktarda cenaze ve defin giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.