MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2009/193-2013/441

Davacı R.. Ö.. vekili Avukat Sultan tarafından, davalı A.. Ö.. aleyhine 25/06/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kasten yaralama nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne hükmedilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, koluna sopa ile vurmak suretiyle kırık oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğunu iddia ettiği davalıdan geçici iş görememesinden ve maluliyetinden kaynaklanan nedenlerle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının yaralanmasının maluliyete neden olduğu kabul edilerek; maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu olayla ilgili ceza yargılaması esnasında alınan üç rapor ve mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan 13/07/2012 tarihli raporla: Davacının, davalının eylemiyle meydana gelen yaralanmasından dolayı maluliyeti olduğu kabul edilmemiştir. Bilakis davacının elinde bir maluliyet olduğu; ancak bu maluliyetin 1963 yılında meydana gelen ağaçtan düşme olayından kaynaklandığı, dava konusu 2003 yılında meydana gelen yaralanmanın davacıda maluliyete neden olmadığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır. Yine Hacettepe Tıp Fakültesi öğretim görevlilerinden alınan raporda ise: Her ne kadar darp sonucu oluşan kırıkla kısıtlılık oranının artmış olduğu öğrenilmekle birlikte; darp sonucu oluşan kısıtlılık oranının tıbben tespitinin mümkün olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Özellikle Hacettepe Üniversitesinden alınan raporda, 2003 yılındaki yaralanma sonucu eldeki kısıtlılığın arttığı bilgisine hastadan alınan anamnez (rahatsızlıkla ilgili hastaya yöneltilen sorulara alınan cevap) sonucu ulaşıldığının bildirildiği anlaşılmakla; Adli Tıp Kurumu ve diğer raporlar doğrultusunda yaralama dolayısıyla maluliyet oluşmadığının kabulü ile maluliyet nedeniyle tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; hem hastadan alınan bilgiye dayanan ve hem de 2003 yılındaki yaralanmadan dolayı maluliyet oranının tespit edilemeyeceğini mütaala eden afaki rapora dayanılarak, dava konusu yaralanma nedeniyle maluliyetin oluştuğunun kabulü ve bu nedenle de tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no"lu benttte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.