12. Hukuk Dairesi 2016/24435 E. , 2017/4378 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 14.06.2016 tarih, 2016/14747-16795 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte, alacaklının icra mahkemesine yaptığı başvuruda, geçici rehin açığı belgesi verilmesi ile birlikte konulan hacizlerin kaldırılması işleminin şikayet konusu yapıldığı; mahkemece istemin reddine ilişkin karar verilmesi üzerine alacaklının temyiz talebinin, Dairemizce talebin taşkın haciz şikayetine ilişkin olduğundan bahisle temyize konu edilemeyeceği gerekçesi ile reddedildiği anlaşılmaktadır.
Şikayetçinin başvurusunun taşkın haciz şikayeti olmadığı; söz konusu başvuruda geçici rehin açığı belgesi verilmesi işleminin ardından konulan hacizlerin kaldırılması işleminin iptalinin talep edildiği anlaşılmakla, kararın İİK.nun 363. maddesi uyarınca temyizi kabil olduğu anlaşıldığından, Dairemizin 14/06/2016 tarih ve 2016/14747 E. - 16795 K. sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının oy birliğiyle kaldırılmasına karar verildikten sonra, alacaklının esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:
İİK’nun 150/f maddesinde; “Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre merhunun alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa, alacaklının talebi üzerine kendisine açık kalan miktar için bir muvakkat rehin açığı belgesi verilir. Alacaklı, bu belgeye dayanarak borçlunun diğer mallarının haczini icra memurundan talebedebilir ve 100 üncü maddedeki esaslar dahilinde diğer alacaklıların haczine iştirak edebilir. Bu takdirde alacaklı, rehnin satışı neticesinde, alacağının tahsil edilemeyen kısmını borçlunun diğer mahcuz mallarından rüçhansız olarak alır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, alacaklı tarafından kesin borç ipoteğine dayalı olarak 80.000 TL alacak için takip başlatılmış, takip konusu taşınmaz hakkında yapılan kıymet takdiri sonucunda, taşınmaza 90.000 TL değer takdir edilmesinin ardından, borçlunun itirazı üzerine, icra hukuk mahkemesince 95.000 TL kıymet takdiri kesin olmak üzere belirlenmiştir.
Şikayetçi takip alacaklısının, söz konusu taşınmazda 2. derecede ipotek alacaklısı olduğu, takip dışı ... Bankası A.Ş’nin ise 180.000 TL bedel ile 1. derecede ipotek alacaklısı olduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaza 95.000 TL kıymet takdir edilmiş olduğuna göre alacaklının, ipotekli taşınmazın satışı sonucunda alacağının karşılanmayacağı anlaşılmakta olup, icra müdürünün rehin açığı belgesi düzenlemesine rağmen yanılgılı değerlendirme ile hacizleri kaldırması işlemi usulsüzdür. Kaldı ki, 1.derecede ipotek alacaklısı olan ... Bankası A.Ş’nin taşınmazın, ipotek bedeli altında satışına muvafakat vermesi halinde dahi, satış bedeli birinci derecedeki ipotek alacaklısının alacağını dahi karşılamayacağından, şikayetçi ikinci derece ipotek alacaklısının alacağının satış bedelinden karşılanmayacağı kuvvetle muhtemeldir.
O halde, mahkemece alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.