
Esas No: 2020/197
Karar No: 2022/112
Karar Tarihi: 09.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/197 Esas 2022/112 Karar Sayılı İlamı
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/197 Esas
KARAR NO : 2022/112
HAKİM : ....
KATİP : ....
DAVACI :....
VEKİLLERİ : Av...
Av. ....
DAVALI : 1-....
VEKİLLERİ : Av...
Av...
DAVALI : 2-....
VEKİLİ : Av....
DAVA İHBAR OLUNAN : 1-....
VEKİLİ : Av...
DAVA İHBAR OLUNAN : 2....
VEKİLİ : Av...
DAVA İHBAR OLUNAN : 3-....
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigorta edilen ... plaka sayılı araç, 19/09/2018 tarihinde davalı sigorta şirketinin trafik sigortacısı ve maliki bulunduğu ... plaka sayılı çekici tipli aracın lastiğinin patlayarak yola düşmesi sonucu yola düşmüş olan lastiğe sigortalı aracın çarpması neticesi meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde hasarlandığını, mezkur kazanın akabinde tutulan trafik kazası tespit tutanağı ile mezkur kazanın meydana gelmesinde ... plaka sayılı araç firari sürücünün tamamen kusurlu olduğunun sabit olduğunu , kaza nedeniyle sigortalı araç üzerinde yapılan ekspertiz raporu ile belirlenen 54.084,03 TL nin ( 20/11/2018 tarihinde 45.833,06 TL ve 20/12/2018 tarihinde 8.249,97 TL olmak üzere iki parça halinde ) hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, devam ile ... plaka sayılı aracın trafik sigortacısı davalı ... Sigorta A.Ş'ye yapılan başvuru sonucu 27.042,00 TL tahsil edildiğini, iş bu tutarın müdeabihten tenzil edildiğini, ancak yapılan iş bu ödemenin müvekkili şirketin uğramış olduğu tüm zararı karşılamadığını, davadan önce davalı yana sigortalısına ödenen hasar tazmitanının rucuen ödenmesi hususunda başvurulmuş ise de bu başvurunun neticesiz kaldığını, arabuluculuk yoluna gidildiği, arabuluculuk görüşmelerinin 2019/3194 büro dosya no, 2019/10568 arabuluculuk numarası ile anlaşamama ile kapandığını, kasko tazminatını ödeyen davacı şirketin sigortalısının hukukuna halef olduğundan bu halefiyete dayanılarak dava ikame edildiğini, ... plaka sayılı aracın davalı ... Ltd. Şti'ye ait olduğunu, 27.041,00 TL'nin 20/12/2018 son ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Madencilik Nak. İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin adresinin bulunduğu Bandırma mahkemeleri olduğunu, kaza tespit tutanağı içeriğini ve müvekkili şirket aracına atfedilen kusuru kabul etmediklerini, kazaya müvekkiline ait aracın sebep olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, öyle olduğu kabul edilse dahi şoförün otobanda durup araçtan inerek güvenli bir şekilde bunu yoldan kaldırmasının mümkün olmadığını, kaza yola fırlayan lastiğin kaldırılmaması sebebiyle meydana gelmişse bu yöndeki kusurun karayollarına yahut yolun işletmecisi firmaya ait olduğunu, kaza tespit tutanağındaki anlatıma göre davacının sigortalısının yolda kontrolsüz ve aşırı süratli seyrettiğini, davacı sigortalısının kazada asli kusurlu olduğunu, davacının rücuen tazminat talebinin de fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. Davaya cevap vermemekle birlikte vekilinin beyan dilekçesinde; davacı şirketin müvekkili şirkete rücu etmesi sonucunda açılan hasar dosyası kapsamında hasar bedelinin sigortalı aracın kusuru oranında tazmin edildiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, HMK 6. Maddesi gereği yetkili mahkemenin müvekkili şirketin adresinin bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, kaza tespit tutanağı içeriği ve müvekkili şirketçe sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusurun kabul edilemez olduğunu, kazaya sigortalısına ait aracın sebep olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, kaza tespit tutanağında yer alan kaza mahallinin kamera kayıtları ve civar bölgede yapılacak keşif neticesinde bir sonuca varılması gerekirken, salt kaza tespit tutanağı yorumlanmak suretiyle düzenlenen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, bir an için sigortalı aracın patlayan lastiğinin yola savrulduğu kabul edilse bile şoförün otobanda durup araçtan inerek güvenli bir şekilde bunu yoldan kaldırmasının mümkün olmadığını, bu sebeple sigortalı araç şoförüne tam kusur atfedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin davacının rücu taleplerini karşıladığını, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, davacı şirkete 27.042,00TL ödeme yapıldığını, nitekim bu ödemenin dava dilekçesinde davacı tarafça ikrar edildiğini belirterek hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz olarak müvekkiline karşı açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, ihtiyari sigortacı tarafından açılan rücuen tazminat davasıdır.
Trafik Tespit Tutanağı ve Kaza Yeri Krokisi incelendiğinde; Olay günü Trafik Mümzileri tarafından zapt altına alınan “ Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı “nda; firari sürücü sevk ve idaresindeki ... plakalı çekici ve çekiciye bağlı 10 PL 294 plakalı yarı römork ile Yalova istikametinden Bursa istikametinde seyrederken , lastiğin patlayarak taşıtyoluna düşmesi sonucu , arkadan ve aynı yönde seyretmekte olan sürücü ... ... sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ön tarafı ile çarpması sonucu maddi hasarlı bir trafik kazası meydana geldiği ve söz konusu olayda sürücü ... ...’nun kusurlu olmadığı , ... plakalı çekici sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K’nun 81 – 1-d ( kazayı yetkililere bildirmemek , yetkililer gelinceye kadar beklememek ) ve 81 /3 ( maddi hasarlı trafik kazalarında zabıtanın izni olmadan olay yerinden ayrılmak ) maddelerini ihlal ettiği belirtilmektedir. Davalılar kazaya davalıya ve sigortalısına ait aracın sebep olduğu tespitine itirazda bulunmuşlar ve olay anını gösterir kamera kayıtlarının celp edilmesini talep etmişlerdir. İlgili Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği ile Otoyol Yatırım Ve İşletme AŞ'den olay anını gösterir kamera görüntü kayıtları sorulmuş edinilen görüntüler somut olayın meydana geldiği zaman dilimini kapsamadığından somut olay ile ilgili herhangi bir saptama yapılamamıştır. Bu durumda eldeki bilgiler ile aksi ispatlanamayan Trafik Kaza Tespit Tutanağına itibar edilmesi gerekmektedir. Nitekim; Yargıtay Kararına göre; Trafik Kaza Raporları aksi kanıtlanana kadar geçerli belgelerdir.(Y.4. HD. 7.2.1984-10166/1062 ) Kaza yeri tutanakları aksi sabit olana kadar gerçeği yansıttıklarına ilişkin bu nitelendirme gözetildiğinde olgu ve olayların belirlenmesinde son derece önemli oldukları tartışmasızdır ve somut olayda da Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki saptamaların aksinin kanıtlanması elde bulunan bilgi ve belgeler ışığında olanaklı olmadığından , olay günü Trafik Mümzi’leri tarafından zapt altına alınan “Maddi Hasarlı Trafik Tespit Tutanağı “ dikkate alınmalıdır. Kaldı ki, kaza tespit tutanağında bahsi geçen kamera kaydının zaten olay anına ilişkin olmadığı, sadece davalı araç sürücüsünün olay günü 21:45'te Kuzey gişelerinden çıkış yaptığının görüntüleri olduğu da tespit tutanağından anlaşılmaktadır. Kaza tespit tutanağında bu kamera kaydına dayanılmasından kasıt, otoban görevlileri dinlenerek ve sürücü beyanları esas alınarak düzenlenen kaza tespit tutanağındaki tespitleri kuvvetlendirecek ve destekleyecek emarelere ulaşmaktır.
Olay günü firari sürücü sevk ve idaresindeki ... plakalı çekici ve çekiciye bağlı 10 PL 294 plakalı yarı römork ile Yalova istikametinden Bursa istikametinde seyrederken , lastiğin patlayarak taşıtyoluna düşmesi sonucu , arkadan ve aynı yönde seyretmekte olan sürücü ... ... sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ön tarafı ile çarptığı anlaşılmakta olup ; bilindiği üzere kusurun varlığı açısından zararlı sonucun bilinebilir ve öngörülebilir olması yeterli olmadığı gibi ; önlenebilir olması da zorunludur. Kişilerin önlenebilir olmayan bir sonuçtan kusurlu kabul etme olanağı olmadığından , söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde kusur ve kabahatinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Olay günü firari sürücü sevk ve idaresindeki ... plakalı çekici ve çekiciye bağlı 10 PL 294 plakalı yarı römork ile Yalova istikametinden Bursa istikametinde seyrederken , lastiğin patlayarak taşıt yoluna düştüğü sabit olup , fren ve lastik patlaması, rot çıkması, direksiyon kilitlenmesi v.b. gibi “teknik arıza” olarak adlandırılan çoğu bozukluklar, beklenmeyen ve önceden tahmin edilemeyen durumlar değil, araçtaki bakımsızlıktan kaynaklanan “işletme kusurları”dır. İşletenlerin, araçların düzenli (periyodik) bakımlarını yaptırmamaları, frenleri kontrol ettirmemeleri, aşırı yükle yıpranmış, hurdalaşmış, teknik şartlara uymayan araçları trafiğe çıkarmaları, yasaların emredici hükümlerine aykırı birer “işletme kusuru”dur. KTK’nun 29.maddesine göre “Araçların yapım ve kullanma bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine uyması zorunludur. 30.maddeye göre, araçların teknik şartlara uygun durumda bulundurulması zorunludur. Karayolları Trafik Yönetmeliği hükümlerine ve özellikle 38. maddeye uygun olmayan araçların karayoluna çıkarılmaları işletenler yönünden ağır kusur oluşturur. Yargıtay’ın teknik arıza konusundaki kökleşmiş içtihatlarına göre, teknik arızalar çoğu kez aracın periyodik bakımının gereği gibi yapılmamış olmasından kaynaklanır ki, bu da araç sahibi (işleten) için kusur oluşturur. Motorlu araç işletenleri ve taşımacılar, 2918 sayılı KTK m.86 ve 4925 sayılı Yasa m.18/2 gereği, teknik arızadan, kusuru bulunmasa dahi “tehlike sorumluluğu” ilkesince tam sorumludurlar. Teknik arızanın türü ve çıkış nedenleri ne olursa olsun, her durumda yolcunun ve üçüncü kişilerin uğradıkları zarardan doğrudan doğruya işleten, taşımacı ve sigortacı (indirimsiz) tam sorumlu olurlar. Bu gibi durumlar sorumluluğu ortadan kaldırmaz veya daraltmaz. Fren patlaması, rot çıkması ve lâstik patlaması gibi teknik arızalar mücbir sebep sayılmazlar. Toplumda yarattığı devamlı tehlike alanı ve doğuracağı ağır zararlar nedeniyle, işleten, aracın bakımından dolay göstermesi gereken özen, objektif özeni aşar nitelikte olmalıdır. Bu nedenle işleten aracının üçüncü kişilere zarar vermeyecek şekilde ihtimamla kontrol ve bakım altında tutmalıdır. Olaydaki gibi teknik arıza önlenememiş ise, işletmede bir eksiklik, hata, bozukluk ve düzensizlik var demektir. (4.HD.20.01.1977, 1976/12395-1977/568 ve 4.HD. 19.03.1984, 2160-2660) Teknik arıza, kural olarak umulmayan hal olup, önceden sezilemez ve önlenemez niteliği de kanıtlanmadıkça, bu hal bakım kusuru oluşturmaktadır. Bu hali, 2918 sayılı KTK 86/1.maddesinde işleteni sorumluluktan kurtaran nedenlerden biri olan mücbir sebep değil, araçta kazayı etkileyen bir
bozukluk olarak nitelendirmek gerekmektedir. (11.HD.20.10.2003, 3093-9548) Dolayısıyla firari davalı taraf sürücüsü K.T.K’nun 29 ve 30.maddeleri ile 47/d maddesini ihlal etmiş ve asli tam kusurlu adledilmiştir.
Araçta 44.103.31 TL ( yedek parça tutarı ) + 1.729.75 TL ( işçilik tutarı ) = 45.833.06 TL KDV hariç & 54.083.01 TL KDV dahil ( elli dört bin seksen üç lira , bir krş ) hasar mevcut olup ; 20.11.2018 tarihinde 45.833.06 TL , 20.12.2018 tarihinde 8.249.97 TL olmak üzere ; toplam 54.083.03 davacı sigorta şirketince sigortalısına ödendiği , ... Sigorta şirketinden 27.042.00 TL tahsil edildiğinden ; 54.083.01 TL – 27.042.00 TL = 27.041.01 TL ( yirmi yedi bin kırk bir lira , bir krş ) bakiye alacağının kaldığı hesap edilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin sigorta teminat limitiyle sınırlı sorumlu olması gerektiğinden poliçede kaza başına maddi zarar limiti 33.000,00 TL. olarak belirlendiği kalan bakiyenin 27.041,00 TL. olduğu bu nedenle 5.958,00 TL'den davalı ... Sigorta şirketinin sorumlu olabileceği anlaşılmaktadır.
Davacının 3.şahıslara rücu edebilme tarihinin sigorta ettirene ödeme tarihi olan 20.12.2018 olduğu ve bu tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsil edilebileceğine dair hüküm kurulmuştur.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davanın KABULÜ ile, 27.041,00 TL'nin (davalı ... Sigorta A.Ş bu tutarın 5.958,00 TL'si ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) 20/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.847,17-TL harçtan başlangıçta alınan 461,80-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.385,37-TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (davalı ... Sigorta bu tutarın 305,19 TL si ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
3-Davacı tarafça yapılan 461,80-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı ve 1.191,60-TL yargılama gideri toplam 1.697,80-TL'nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı ... Sigorta bu tutarın 374,02-TL'si ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, (davalı ... Sigorta bu tutarın 1.123,53 -TL si ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı ... Madencilik...Ltd. Şti. Vekili yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2022
Katip ....
☪e-imzalı
Hakim ....
☪e-imzalı
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.