14. Hukuk Dairesi 2016/10836 E. , 2017/1508 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.04.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 17.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.02.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı-davacı ..."dan alınarak davacı-davalı ..."a verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava tapu iptali ve tescil, kabul edilmezse temliken tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl dava yönünden elatmanın önlenmesine, birleştirilen dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, birleştirilen dava da davacı temyiz etmiştir.
Birleştirilen dava da davacı ..., .... parsel sayılı taşınmazları babasının ikinci eşi olan Ü..."ten satın aldığını, 1988 yılında zilyetliğin kendisine devredildiğini üzerine yapı inşa ettiğini, yeğeni olan davalı ..."ın bunu bildiği halde Ümmügülsüm"ü kandırarak taşınmazları satın alarak tapu kaydını üzeri aldığını kötüniyetli olduğunu, öncelikle TMK. 713 maddesi gereği, mümkün olmaması halinde TMK.724 maddesi gereği adına tescil edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ile keşifte dinlenen tanık beyanlarından; taşınmazın Ü... adına tapuda kayıtlı iken haricen ... tarafından satın alındığı, ..."ın taşınmaz üzerine iki katlı ev, tek katlı ahır, kuyu yaptığı, meyve ağaçları diktiği, satın alındığı tarihten itibaren taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır.
Yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere Türk Medeni Kanununun 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleride kapsar. Ancak, yasa koyucu bu tür davalara konu taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK"nun 722. 723. ve 724. maddelerinde düzenlenmiştir.
Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüz"ü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullarda mevcutsa, malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir.
TMK"nun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir.
Taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşıda bu kişisel hak ancak, yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve iş birliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir.
Dava konusu taşınmaz davacının babasının ikinci eşi olan önceki kayıt maliki adına tapuda kayıtlı iken davacı tarafından haricen satın alınmış satın alındıktan sonra üzerine bilirkişi raporlarında belirtilen ev, ahır, kuyu yapılmış, ağaçlar dikilmiştir. Taşınmazı Ü..."ten tapu ile satın alan davalı ... ile davacı yakın akrabadır. Davalı ... davacının bu yeri haricen satın alıp üzerine yapı inşaa ettiğini ağaç diktiğini ve o tarihten itibaren zilyetliğini devam ettirdiğini bilecek durumdadır. O halde temliken tescil isteği taşınmazın sonraki malikine karşıda ileri sürülebilir.
Mahkemece TMK"nun 724. maddesindeki koşulların araştırılıp, davacının temliken tescil istemi hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun mahkeme kararının onanmasına ilişkin kararına katılamamaktayım.