Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16417
Karar No: 2019/2828
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16417 Esas 2019/2828 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/16417 E.  ,  2019/2828 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, yapılan yargılamada ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 27.08.2002 tarihinde gerçekleşen trafik iş kazasında sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelir ile geçici iş göremezlik ödeneği toplamından oluşan Kurum zararının 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca rücuan tahsili talebine ilişkindir.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, 27.08.2001 tarihinde geçirilen trafik iş kazası sonrası davacı Kurum tarafından, kazaya bağlı olarak sürekli iş göremezlik derecesinin %47 olarak belirlendiği, dava ve ıslah dilekçesinde de Kurum tarafından %47 SİD oranı üzerinden bağlanan peşin değerli gelirin tahsilinin istenildiği, yargılama aşamasında SİD oranına itiraz üzerine alınan Yüksek Sağlık Kurulunun 03.11.2006 tarihli raporu ile sigortalının 27.08.2002 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı SİD oranının %27.2 olarak ve 1 yıl sonra kontrol muayenesi gerekir şeklinde belirlendiği, 01.12.2007 tarihli kontrol muayenesi sonucu alınan sağlık kurulu raporu ile SİD oranının %19 olarak belirlendiği, Yüksek Sağlık Kurulunun 17.08.2012 tarihli raporu ile sigortalının 27.08.2002 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı SİD oranının %19 olarak, kontrol gerekmez şeklinde belirlendiği, sonrasında sürekli iş göremezlik derecesine herhangi bir itirazın olmadığı ve Mahkemece bu oran üzerinden bağlanan peşin değerli gelir üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmış ise de verilen karar eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
    Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu"na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu"nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Üst Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
    Mahkemece sigortalının iş göremezlik oranının kaza tarihinden itibaren % 19 olup olmadığı yönünde yeniden rapor alınmalı, aksi halde iş göremezlik oranında meydana gelen artış ve azalma oranlarının ve bu artma ve azalma oranlarının hangi tarihler itibariyle geçerli olduğunun yukarıda belirtilen prosedür çerçevesiden belirlenerek ve belirlenecek olan iş göremezlik oranına göre ilk peşin sermaye değerli gelir belirlenmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece; tüm yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi