4. Ceza Dairesi 2020/20462 E. , 2020/12300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik yaralama eyleminden dolayı dava açılmasına karşın hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceği anlaşılarak, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Dosya içerisindeki uzlaşma teklif formunun sadece tehdit suçu yönünden tanzim edilmiş olması karşısında, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı TCK’nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçunun, CMK"nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Kabule göre ise;
a) Sanık ...’in aşamalarda alınan beyanlarında karşı tarafın kendisine hakaretler ederek saldırdığını beyan etmiş olması ve dosya içerisinde sanık ... hakkında tanzim edilmiş doktor raporu ile sanığın olay tarihinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralandığının tespit edilmiş olması karşısında; sanık ... hakkında TCK’nın 129/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanığın hakaret eylemini, katılanlar ... ve ...’a karşı aynı suç işleme kararı kapsamında tek fiil ile gerçekleştirmesi karşısında, TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca cezanın artırılması gerektiği gözetilmeden, katılan sayısınca hüküm kurularak fazla ceza tayini,
c) Sanık hakkında mağdurlar ... ve ...’a yönelik hakaret suçunun karşılıklı olarak işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, sadece özel hüküm olan TCK"nın 129/3. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında belirlenen temel cezada önce genel tahrik kurumuna ilişkin TCK’nın 29. maddesi uyarınca indirim yapılıp daha sonra TCK’nın 129/3. maddesi uyarınca indirim yapılması,
d) Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında hükmolunan 22 gün hapis cezalarının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
e) 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.