21. Hukuk Dairesi 2015/7260 E. , 2016/1747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, malullüğün kabul işleminin reddine ilişkin işlemin iptaliyle maluliyetin tespitine, başvuru tarihinden geçerli olmak üzere ödenmeyen maaşlarının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının maluliyet oranının tespiti, Kurum işleminin iptali ile başvuru tarihinden itibaren ödenmeyen aylıkların faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda maluliyet oaranının yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 04.01.2012 tarihli Kurum kararı ile davacının çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmediğinin bildirildiği,07.11.2012 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu raporunda çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmediğinin bildirildiği, 30.09.2013 tarihli 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda "davacının beden çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmiş olduğu, malul sayılmasının uygun olduğu, başlangıç tarihinin Hastanesi"nin 04/04/2013 tarih ve nolu sağlık kurulu raporu olduğu"nun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas dairesinin raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Bu çelişki giderilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Genel Kurulu"ndan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu arasındaki çelişkiyi gidererek, sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Kabule göre de; mahkemece, 5510 Sayılı Yasanın 27.maddesindeki "Malûllük aylığı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile (c) bendi kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların; a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini, b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini, c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların ise, malûliyetleri sebebiyle görevlerinden ayrıldıkları tarihi, takip eden ay başından itibaren başlar." hükmü gözetilmeden 04.04.2013 tarihinden itibaren aylığın bağlanmasına ilişkin hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.