Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 16/1.maddesinde; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde yapılır." düzenlemesi yer almaktadır. Bu durumda haciz tarihi itibariyle 4857 Sayalı Yasanın 35.maddesine dayalı olarak yapacağı haczedilemezlik şikayetini İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük yasal sürede icra mahkemesine bildirmek zorundadır. Bu husus mahkemeninde kabulündedir.
Ancak, somut olayda, borçlunun ikramiyesinin haczedildiğine dair onun adına örnek 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, mahkemece borçlunun maaşında haciz kesintisine Ekim 2006"da başlandığından bahisle bu şikayetinin süre aşımından reddedildiği görülmektedir. Borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmediğine ve kesintilerinden maaş haczine yönelik bulunduğuna göre borçlunun emekli ikramiyesinin haczedildiğini en geç Ekim 2006"da maaşında yapılan 1/4 oranındaki kesintiyle öğrendiğinden bahsedilemeyeceğinden adı geçenin ikramiyesi ile ilgili haczedilemezlik şikayetinin esastan incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımından reddi isabetsizdir.     
SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/11/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.