
Esas No: 2017/287
Karar No: 2022/75
Karar Tarihi: 08.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/287 Esas 2022/75 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/287
KARAR NO : 2022/75
DAVA :Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :17/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında "... Belediyesi Ticaret ve Alışveriş Merkezi Binası devreye alma işi" için 03/02/2015 ve 10/01/2016 tarihlerinde sözleşme imzalandığını, ancak sözleşmeye konu işin devreye alınması ile çok sayıda gizli ayıplı ifa ortaya çıktığını, bunun üzerine ... tarafından düzenlenen raporlarda davalı tarafça üstlenilen işin hangi sebeplerle ayıplı ifa olduğunun detaylı olarak izah edildiğini, müvekkil firma tarafından müteaddit kez ayıplı ifaya ilişkin bildirimde bulunulduğunu ancak davalı tarafça herhangi bir girişimde bulunulmadığını, bir kısım ayıplı işin müvekkili tarafından bir kısmının ise müvekkilinin talimatı üzerine dava dışı firmalarca giderildiğini, anılan tamirat ve yapım işine ait 28/02/2017 tarihli ve 67.850,00 TL bedelli faturanın müvekkili tarafından davalıya gönderildiğini, bir kısım ayıplı ifanın ise müvekkilinin talimatı ile ... Mekanik İklimlendirme Taah. Ser. İnş. ve Müh A.Ş tarafından giderilerek 06/03/2017 tarihli olarak müvekkil firmaya iletildiğini, davalı tarafça üstlenilen bir kısım işin ise halen kullanıma alınmamış olup olası gizli ayıplardan kaynaklanan talep haklarının saklı olduğunu iddia ederek, taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca, eserin davalı tarafça gizli ayıplı ifa edilmesi sebebiyle müvekkil firmanın uğradığı zararın şimdilik 67.850,00 TL'sinin tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, bilirkişi raporu doğrultusunda 67.850,00 TL dava değerini 91.096,00 TL olarak avans faizi ile birlikte tahsili yönünde davalarını ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme ediminin ifa yeri olan ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yapılan işin yetkili servis olan ve dava dilekçesinde bahsi geçen ... Klima firması tarafından tüm kontrollerin ve denemelerin yapıldığını, 41.5 bar test azotunda 5 gün kalarak, kaçak olanlar görülüp ilave gaz şarjı hesaplanarak yine ... firması gözetiminde Devreye Alma Tutanağı (Formu) ile ... firmasına yani davacı ...'ye teslim edildiğini, herhangi bir ayıp mevcut olmadığını, davacı tarafın tanzim ettiği 28/02/2017 tarih ve 67.850,00 TL bedelli faturanın gerçeği yansıtmadığı, yapılan işte 12 tüp gaz kullanıldığı, ... 12 marka igaz tüpünün fiyatı 410-TL*KDV olduğu için toplam 4.920,00 TL olduğu, işçilik bedelinin de piyasa rayicine göre bir o kadar olacağını, bu nedenle faturanın gerçeği yansıtmadığını hatta faturada 10 ad olarak belirtildiğini, ... firmasınca düzenlenen raporun delil olarak kabul edilemeyeceğini beyan ederek haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, sözleşme, proje, teknik servis evrakı, faturalar, ihtarnameler dosya arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini sunmak üzere HMK'nun 220. ve devamı maddeleri uyarınca ihtarat yapılarak süre verilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığı ile yapılan keşif neticesinde, mali müşavir ve iki adet makine mühendisi bilirkişiden oluşan heyetten alınan 04/07/2018 tarihli raporda özetle, davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya konu VRF sisteminde yer alan kaynaksız boru tesisatı imalatında oluşan kusurların işçilik hatalarından meydana geldiği ve söz konusu ayıpların gizli ayıp olduğu, ... Mekanik A.Ş. firması faturaları davacı ...'ye düzenlediğini ...'nin yansıtma fatura düzenlemediğini, bu faturalara istinaden ... firmasına ödeme yapılmayıp alacağından mahsup edildiği için davalı ...'dan bedelinin talep edilemeyeceğini, kesin kabul tarihi olarak 10.03.2017 olarak değerelendirildiğinde 68.729,26 TL'nin davalının davacıya ödemesi gerektiğini, kesin kabul tarihi 10/03/2017 olmasına rağmen işin eksik yapılması nedeniyle tarih kabul edilmemişse davalıdan talep edilecek bedelin 91.975,26 TL olduğunu bildirmişlerdir. Bilirkişi heyetinin düzenlediği 10/05/2019 tarihli ek raporda, kök rapordaki kanaatlerini tekrar ettiklerini bildirmişlerdir. Raporlarda fatura içerikleri irdelenmediğinden, rapora itibar edilmemiştir.
Taraf itirazları üzerine dosya yeni bir heyete tevdii edilmiş, talimat mahkemesi aracılığı ile keşif neticesinde düzenlenen 13/01/2020 tarihli heyet raporunda özetle, verdikleri raporda özetle; yerinde yapılan incelemede VRF tesisatının kaynaksız bakır boru tesisatının Lokring sıkı geçme sistemi ile yapılmasına karşın bazı noktalarda bakır boru tesisatında sızıntı ve boruların patladığının görüldüğü, kaynaksız boru tesisatı imalatı olan kısımların birleşim yerlerinde kaynaklı imalat olarak tamir edildiğinin görüldüğünü, tesisat bakır boru ve montaj elemanlarındaki sızıntı ve patlamaların montaj ve işçilik hatalarından kaynaklandığını ve söz konusu arızaların gizli ayıplı olduğu kanaatine varıldığını, takibe konulu 28/02/2017 tarihli 001742 fatura konusu “... MASKİ VRF sistemi kaçak onarımları ve devreye alma işlemleri 10 adet malzemeli yapım işi” yapılan piyasa araştırmasında kaçak onarımları ile devreye alma işlemleri malzemeli olarak bedelinin KDV dahil toplam 35.400,00 TL olduğu kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir. Rayiç değere ilişkin değerlendirme denetime elverişli olmadığından rapora itibar edilmemiştir.
Raporlar arasında çelişki oluşması nedeni ile dosya yeni bir heyete tevdi edilmiş, 21/10/2020 tarihli raporda, dosya kapsamındaki keşifler incelendiğinde taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davalı tarafından yapılan tesisatın sözleşmeye uygun olmadığı, ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının talep edeceği tazminat miktarının 37.899,24 TL olduğu bildirilmiştir. Rapor denetime elverişli ve oluşa uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
DEĞERLENDİRME:
Dava, eser sözleşmesine konu işin ayıplı olması nedeni ile alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 03/02/2015 ve 10/01/2016 tarihli eser sözleşmelerinin yapıldığı ve işin teslim edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, işin ayıplı ifa edilip edilmediği, davacının ayıbın giderilmesi için yaptığı masrafların davalıdan tahsili talebinin yerinde olup olmadığı ve fatura içeriğinin rayice uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sözleşme uyarınca işin bitim süresinin 10/03/2016 olduğu, davacı yanca devreye alma tutanaklarının düzenlendiği, dosyaya sunulan ilk tutanağın 12/02/2016, son tutanağın 30/03/2016 tarihli olduğu, kesin kabul tutanağının düzenlenmediği, işin süresinden sonra teslim edildiğine ilişkin bir iddianın da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahallinde yapılan iki ayrı keşifte yapılan tespitler dikkat alındığında işin gizli ayıplı olarak teslim edildiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı, işin ayıplı olması halinde devreye alma tutanağı düzenlenerek teslim alınmayacağını savunmuş ise de, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirlenmesi karşısında bu savunmaya itibar edilmemişir.
Sözleşme uyarınca davalı, geçici kabul ile kesin kabul arasında geçecek 360 günlük teminat süresi boyunca sözleşme konusu işlere ait kullanma hataları dışındaki kusur ve arızaların düzeltilmesi masraflarının taşerona ait olduğu, hatalı imalat yapılmış ise taşeronun yapılan işleri tamir, tadil veya sökerek yeniden yapmaya mecbur olduğu, işverenin zararının da taşeronun ilk hak edişinden kesileceği hükmü benimsenmiştir. Bu hali ile açık ayıplar yönünden sözleşmede bulunan hükmün kıyas yolu ile uygulanarak gizli ayıptan kaynaklanan masraflardan da davalının sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Yasa gereği, teslim tarihinden itibaren 2 yıllık garanti süresi de fatura tarihi itibari ile dolmamıştır.
Devreye alma tutanaklarının düzenlenmesinden sonra davacı tarafça yetkili servis aracılığı ile ortaya çıkan ayıplar yönünden birden fazla kez tespit yaptırıldığı, bu tespitlerin mail ortamında davalıya bildirildiği, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına ilişkin savunmasının da bulunmadığı, sonuç olarak davacının ayıbı kendi imkanları ile gidererek dava konusu 28/02/2017 tarihli faturayı düzenlediği ve davalıya tebliğ ettiği, davalı yanca faturanın 8 günlük yasal süresi içinde iade edildiği, uyuşmazlığın da buradan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
İşin ayıplı olduğunun tespiti karşısında davacı, TBK'nun 475 maddesindeki seçimlik hakları yerine sözleşmeden doğan ayıbın giderim bedelini talep etmiştir. Davalı fatura bedelinin rayice uygun olmadığı savunmasında bulunmuş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerçekten de fatura içeriği gözetildiğinde ayıbın giderim bedelinin rayiç değerinin belirlendiği ve bu miktar doğrultusunda davanın sübuta erdiği, fazlaya ilişkin talebin ise yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı davasını ıslah etmiş ise de, HMK'nun 176 ve devamı maddeleri uyarınca iki taraftan her biri usule ilişkin olarak yaptığı işlemi tamamen veya kısmen ıslah edebilir. Islah dilekçesinde, dava dilekçesinde davaya konu ettiği 28/02/2017 tarihli fatura dışında, dava konusu olmayan fatura bedellerini belirterek yalnız alacak miktarını arttırmıştır. Aşamalarda bu faturaların dava dışı firmalar tarafından ayıbın giderim bedeline ilişkin düzenlendiğini iddia etmiştir. Bu hali ile dayanılan vakıalar değiştirilmek istenmişse de ıslahın usulüne uygun yapıldığını söylemek mümkün değildir. Davacının dava dışı firmalara yaptırdığını bildirdiği tamirat ve tadilatlara ilişkin davalıya yansıtma faturası düzenlemek yerine yeni fatura düzenlediği ve fatura içeriklerinden ayıbın giderilmesi için yapıldığına ilişkin bir belirleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle ıslahın faiz talebi dışında yapılmamış sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
37.899,24 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli olan 2.588,90 TL harçtan peşin alınan 1.158,71 TL ve 396,99 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.033,20 TL harcın davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesap edilen 5.684,89 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yargılama aşamasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 6.589,80 TL ile 821,60 TL keşif harcının toplamı olan 7.411,40 TL'den kabul red oranına göre hesaplanan 4.139,81 TL ile 1.550,70 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazla yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yargılama aşamasında yapılan ve UYAP sisteminde kayıtlı toplam 2.845,80 TL'den kabul red oranına göre hesaplanan 1.256,21 TL'nin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine, fazla yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurmak suretiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2022
Katip ... Hakim ...
¸[e-imza] ¸[e-imza]
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.