Abaküs Yazılım
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/583
Karar No: 2022/106
Karar Tarihi: 04.02.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/583 Esas 2022/106 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/583 Esas
KARAR NO : 2022/106

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 04/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin desteği ...'nın 05/08/2018 günü, kendisine ait motorsiklet ile seyir halinde iken, geçirdiği bir trafik kazası sonucu yaşamını yitirdiğini, müteveffanın ... Üniversitesi .... Meslek Yüksek Okulunu 2018 yılında bitirdiğini, aynı zamanda da ... Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümünde öğrenim hayatına devam etmekte olduğunu, müteveffanın ailesi ile birlikte oturduğunu, anne ...'nın ev hanımı, baba ...'nın emekli olduğunu, müteveffanın öğrenim hayatı boyunca aynı zamanda sigortalı-sigortasız bir çok işte çalışarak hem öğrenim hayatını sürdürüp hem de ailesinin geçimine katkıda bulunduğunu, ...'nın ölümlü trafik kazası sonucu yaşımını yitirmesinin anne, baba ve ağabeyini manevi olarak üzmenin yanında anne ve babanın kendilerine destek olabilecek fedakar, çalışkan ve eğitimli bir destekten mahrum kaldıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, belirsiz olan alacağın şimdilik 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvurunun yapılmadığını, müteveffanın sigortalı aracın sürücüsü olduğunu ve müvekkili şirketten tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, vefat eden sürücünün ayrıca malik olup, talebin poliçe kapsamı dışında kaldığından reddi gerektiğini, yargılamaya konu olan olayda ispat külfetinin davacı tarafta bulunduğunu, bu kapsamda müteveffanın davacılara destek olduğu hususunun ispatlanması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, zararın tespiti için, başvuru sahibi tarafından elde edilen kazanımların belirlenmesi ve aleyhe hüküm kurulacak olması halinde bu kazanımların belirlenecek tazminattan indirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacıların destekten yoksun kalma zararlarının uzman bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, kusur tespiti için Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, davacılar murisinin dava konusu zararın meydana gelmesinde müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti gerektiğini ileri sürerek, öncelikle zamanaşımı def'ileri ve gerekçeli itirazları dikkate alınarak davanın reddine, varsa derdest ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası neticesinde, ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün vefatı nedeniyle, desteğinden mahrum kalan anne ve babası tarafından, vefat edenin maliki ve sürücüsü olduğu araç sigortacısından destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
.... Sigorta A.Ş.'den .... numaralı sigorta poliçesinin bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
KALDIRMA KARARI ÖNCESİ YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin .... Esas 23/09/2020 tarih ve .... Sayılı kararı ile;
"...28/11/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun'un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK'nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkememizin .... Esas 23/09/2020 tarih ve .... Sayılı kararı tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine 20/10/2020 tarihinde kesinleşmiş ve davacılar vekilinin talebi üzerine dosya Bakırköy .... Tüketici Mahkemesine gönderilmiş;
Bakırköy .... Tüketici Mahkemesinin .... Esas 18/11/2020 tarih ve .... Sayılı Kararı ile; "...Sigorta Hukuku 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6. Kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle mutlak ticari bir dava söz konusu olup, asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 26/09/2017 gün ve 2016/15755-2017/8206 Sayılı Kararı) Ayrıca davada davacılar ile davalı ... şirketi arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmayıp, davacılar üçüncü kişi konumundadır. (Yargıtay 17 HD'nin 09/05/2017 gün ve 2017/2419 E- 2017/5281 K sayılı ilamı)(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8 H.D. 20/09/2017 gün ve 2018/778 esas, 2019/4092 karar)..." gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiş ve karar taraf vekillerince istinaf edilmeksizin kesinleşmiş, dosya olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için re'sen yargı yeri belirlenmesi açısından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ..... Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
KALDIRMA KARARI SONRASI YARGILAMA VE GEREKÇE:
Mahkememizin .... Esas .... Karar sayılı dosyasından verilen 23/09/2020 tarihli kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin .... Esas 16/06/2021 tarih ve ... Sayılı kararı ile: "...Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1483/1. Maddesinde sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı Kanun'un 4/1-a maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Davacıların, sigorta poliçesinin tarafı olarak değil, zarar gören 3. Kişi olarak talepte bulundukları, davalı ... şirketi, zarardan, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup, zorunlu sigortaların, TTK'nın 1483 vd. Maddelerinde düzenlendiği, TTK'nın 4/1-a ve 5. Maddeleri gereğince, davanın mutlak ticari dava olduğunun kabul edilmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir..." gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına ve Mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararından sonra yapılan yargılama aşamasında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının ... soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; müştekinin ... olduğu, Trafik Kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan soruşturma sonucunda; "...Ölen ...'nın ölü muayene işlemi yapılarak otopsi işlemi için Adli Tıp Morg İhtisas Diresine gönderildiği, Adli Tıp Morg İhtisas Dairesince hazırlanan 08/11/2018 tarihli otopsi raporunda; kişinin ölümünün "Genel beden travmasına bağlı sternum ve ekstremite kemik kırıklarıyla birlikte büyük damar ve iç organ yaralanmasından gelişen, iç kanama" sonucu meydana gelmiş olduğu kanaatine varıldığına" ilişkin rapor düzenlenmiş olduğundan ve dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesinde de meydana gelen kazanın motosiklet sürücüsü olan ölen ...'nın tam ve asli kusurlu olduğunun bildirildiği, tüm soruşturma kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde kişinin bir başkası tarafından ölümüne sebebiyet verildiğine ilişkin delil ve emare bulunmadığı" gerekçesiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre, “İşletenlerin, bu Kanun'un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
01.06.2015 tarihinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında değişiklik yapılarak Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışı olduğu düzenlenmiş; Aynı yönde düzenleme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92.maddesine, 14/04/2016 tarih 6704 sayılı Kanun'un 4. maddesi ile eklenen (h) bendi ile getirilmiş ve "İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri" teminat kapsamı dışında kalan hususlardan sayılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve ... Esas ve .. Karar sayılı Kararı ile "Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinin “...bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “...ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi, ikinci cümlesinde yer alan “...ve genel şartlarda...” ibaresinin, b) Kanun’un 92. maddesinin (i) bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi Kararında Karayolları Trafik Kanun’un 92. maddesinin (h) bendinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Anayasa mahkemesi ret gerekçesinde kanunda yer alan “ilgililerin” kim olduğuna açıklık getirmiş ve trafik kazası sonucu zarar gören kişinin dışındaki tazminat talep edebilecek kişiler olarak tanımlamıştır.

T.C. Anayasası'nın 153/1.maddesinde Anayasa Mahkemesi kararları kesin olduğu; 153/3. maddesinde iptal edilen hükümlerin iptal kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasından itibaren yürürlükten kalkacağı; 153/5.maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği ve 153/6.maddesinde ise yargı organlarını bağlayacağı düzenlenmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi'nin .... Esas 16/06/2021 tarih ve .... Sayılı kaldırma kararı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacıların talebinin murisin maliki ve sürücüsü olduğu .... plakalı aracın ZMMS poliçesine dayalı olduğu, ZMSS poliçesinin başlangıç tarihinin 16/07/2018 ve kaza tarihinin ise 05/08/2018 tarihi olduğu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.6 maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle, somut uyuşmazlıkta, %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan müteveffa sürücünün tam kusuruna isabet eden destek tazminatının sigorta teminatı kapsamında bulunmaması, kaza tarihinde yürürlükte olan Karayolları Trafik Kanununda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahiplerinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 2.000,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
7-HMK'nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair; 6100 sayılı HMK.'nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2022


Katip ...
¸


Hakim ...
¸






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi