14. Hukuk Dairesi 2016/11286 E. , 2017/1736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 01.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.02.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden taraf gelmedi. Karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı, paydaşı olduğu 3564 ada 4 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşının payını 24.02.2011 tarihinde davalıya satış yoluyla devrettiğini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek, önalım hakkı nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.
Davalı, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, payını edindiği önceki paydaş adına tapunun beyanlar hanesinde belirtme bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece taşınmazda fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı ile davalının temyizi üzerine Dairemizin 15.04.2014 günlü ve 2014/779 Esas, 5094 sayılı Kararı ile davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerektiği gerekçesiyle bozulmuş; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda işin esası onandığından karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulmuştur.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizce “Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle "aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş” gerekçesiyle 13.02.2013 tarihinde 2015/4266 -5367 sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılamada “davanın reddine dair mahkememizce verilen karar Yargıtay tarafından onandığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde 01.02.2016 tarihinde karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan söz edilerek "davanın reddine, aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde birbiri ile çelişkili hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş ise de, kararın gerekçesinde davanın neden reddedildiğine ilişkin yasal anlamda yeterli bir gerekçeye yer verilmemiştir. Bu nedenle temyiz incelemesi yapılamayacağından, kararın usulüne uygun gerekçe ve hüküm fıkrası yazılmak üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.