19. Ceza Dairesi 2019/2430 E. , 2020/14712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Nakil Aracının İadesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi,kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece mahkumiyet hükmüyle birlikte nakilde kullanılan aracın, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 13. ve TCK"nin 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, 2 nolu bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi hâlinde, yasa yollarının tüketilmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması hâlinde, bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS Ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasanın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtay"ca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
1-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin hükme yönelik incelemede;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5. maddesi uyarınca, kovuşturma aşamasında ""etkin pişmanlık"" hükümlerinin uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, yerel mahkemece ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Temel cezada TCK"nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulduğu, buna göre hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesinde değişiklik yapıldığı, sanıkların kaçak olarak ülkeye sokulan suça konu eşyayı ticari maksatla nakletmek eyleminden dolayı 5607 sayılı Kanun"un 3/10. maddesindeki "Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol metanol ve alkollü içkiler olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar arttırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz." şeklindeki düzenlemeye nazaran 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3/5-10. maddeleri ile 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddelerinin ilgili tüm hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerekirken yalnızca kanunda öngörülen ceza miktarlarının karşılaştırması yapılarak 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi uyarınca yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.