MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfı ile kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık)
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında;
- TCK"nın 158/1-c, 35/2, 62, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında;
- TCK"nın 158/1-c, 35/2, 62, 52, 53, 58. Maddeleri uyarınca mahkumiyet


Sanık ...’un kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından faydalanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... tarafından; sanık ...’un temyiz talebinin reddine dair ek karar sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında verilen temyiz isteminin reddine dair 08/04/2015 tarihli ek karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilen 25/09/2014 tarihli mahkumiyet hükmünün, sanığın savunmasında beyan ettiği ve aynı zamanda mernis adresi olan adresinde usulüne uygun şekilde 24/10/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen CMUK"un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 02/04/2015 tarihinde hükmü temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; temyiz isteminin reddine dair 08/04/2015 tarihli ek kararda,
2- Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, temyiz dışı sanık ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanı cep telefonundan aradığı, kendilerini polis olarak tanıttığı, Hizbullah terör örgütü ile bağlantısı olduğunu, bunu çözmeye çalıştıklarını, bunun için temyiz dışı sanık ... adına Yapı Kredi Bankası’nda bulunan hesaba 75.000 TL para yatırılması gerektiğini söylediği, ayrıca soruşturma kapsamında eşinin adliyeye götürüldüğünü belirterek katılanı parayı göndermesi konusunda ikna ettiği, bunun üzerine katılanın havale yapmak üzere banka şubesine gittiği, banka görevlisinin daha önce benzer şekilde dolandırılan katılanı yine dolandırılabileceği konusunda uyardığı, banka görevlisinin ısrarlı telkini ile dolandırılacağını anlayan katılanın havale yapmaktan vazgeçtiği, bu şekilde eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı iddia ve kabul edilen olayda; temyiz dışı sanık ..."in aynı gün başka bir mağdura yönelik aynı yöntem ile dolandırıcılık yapmak amacı ile başka bir bankada hesap açtırırken şüpheli tavırları üzerine yakalandığı, banka hesaplarını amcasının oğlu olan sanığın yönlendirmesi ile açtığı, polisler banka şubesine geldiklerinde de kendisini uzaktan takip ederek uyardığına yönelik savunması, katılan beyanları, yakalama tutanağı, Kocaeli Adli Tıp Kurumu raporu ve dosya kapsamı itibariyle sanığın mahkumiyetine yönelik mahkemenin kabulünde, bir isabetsizlik görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen "seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına" hükmünün iptal edilmesi karşısında, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14/10/2014 tarih ve 2013/95 E. 2014/274 K. sayılı kararı ile aynı tarihli suçtan dolayı mahkumiyet hükmü verilmiş olması nedeniyle dosyaların birleştirilmesi ve TCK’nın 43. maddesinin uygulanması talebine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.