17. Hukuk Dairesi 2015/7059 E. , 2018/811 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleten/ sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, 13 gün boyunca hastanede yattığını ve sonrasında da tedavi masrafı yapmak zorunda kaldığını, yaralanması nedeniyle çalışamayıp maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; 20.01.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 156.968,20 TL"ye yükseltmiştir.Davalı ... şirketi vekili, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu, tedavi giderlerinden sorumluluğun SGK"ya ait olduğunu, davacının kusur ve zararı ispat etmesi gerektiğini, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, davacının hızı nedeniyle kazada kusurlu olduğunu ve davalının kazada kusuru bulunmadığını, davacının zararlarından araç sigortacısının sorumlu olduğunu, ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 156.968,20 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 8.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."ten tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının, davaya konu kazadan önceki çalışmalarını gösterir SGK hizmet cetvelindeki gelirinin, aktif dönem tazminat hesabına esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına; davaya konu kazayı yapan aracın işleteni ve sürücüsü olan davalının haksız fiil faili olduğu, haksız fiil tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu gözetildiğinde, davalı için temerrüt tarihinin kaza tarihi olarak kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan 19.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin alternatifli olarak, PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre ve TRH 2010 Tablosu"na göre tespiti suretiyle iki ayrı hesaplama yapıldığı, mahkemenin TRH 2010 Tablosu"na göre hesaplama yapılan alternatifte belirlenen miktarı hüküm altına aldığı görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, ... (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekmektedir.
3-Davacının işgücü kaybından kaynaklanan zararının hesabında, hesaba esas alınacak gelirinin belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma devresini oluşturduğu; işgücü kaybı nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.Davaya konu edilen işgücü kaybı tazminatının hesaplandığı bilirkişi raporunda; davacının aktif çalışma devresinin 65 yaş sonu olarak kabul edildiği ve bu yaştan sonraki dönem için davacının pasif devrede olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı; pasif devre hesabı yapılırken de, davacının aktif devrede elde ettiği gelirin % 60"ı oranında gelir elde edeceği kabulüyle saptanan gelirden hesap yapıldığı görülmektedir. Davacının aktif devresine ilişkin hesapta, AGİ dahil edilmiş asgari ücretin 1,88 katına denk gelen gelirin esas alındığı gözetildiğinde, pasif devre hesabı için belirlenen gelirin AGİ dahil edilmiş asgari ücretin esas alnıdığı açıktır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanmasında dikkate alınmaması gerekir. Bu yönüyle, davacının pasif devre başlangıç tarihi ile bu devre hesabında esas alınacak gelir yönünden, bilirkişi raporu hatalı tespitleri içermektedir.Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre mahkemece; davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi ve 60 yaşın ikmalinden sonraki tarihin davacının pasif devresi olarak esas alınması, pasif devre için AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 12.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.