4. Hukuk Dairesi 2015/2762 E. , 2015/3571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2014
NUMARASI : 2012/182-2014/528
Davacı A.. E.. vekili Avukat Türkan tarafından, davalılar G. Gazetesi ... Medya Yatırım San. ve Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmenliği Murat Büyükçelebi ve diğeri aleyhine 19/04/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalılar G. Gazetesi ... Medya Yatırım San. ve Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmenliği Murat Büyükçelebi ile M.. D.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince; dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar G. Gazetesi ... Medya Yatırım San. ve Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmenliği Murat ile M.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili G. Gazetesi"nin 19/04/2006 tarihli nüshasında "K." başlıklı haberde "m." alt başlığında müvekkili davacının resminin yayınlandığını, müvekkilinin nataşa nitelemesi ile fuhuş yapan Rus uyruklularla hiç bir alakasının olmadığını, davacının haber nedeni ile kişiliğinin rencide edildiğini, toplumdaki yerinin sarsıldığını iddia ederek müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar,davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı Murat yönünden husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine, diğer davalılar G. Gazetesi ... Medya Yatırım San. ve Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmenliği ile M.. D.. yönünden, davacının haberle ilgisi bulunmamasına karşın haberin yanında fotoğrafının yayınlandığı, haberin içeriği de dikkate alındığında davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, tüm davalılar yönünden maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde faiz talep etmiş fakat bu konuda mahkemece hüküm kurulmamıştır. 6100 sayılı HMK" nın 297/2. maddesi gereği ""Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir."" Mahkemece bu düzenlemeye aykırı olarak davacının faiz talebiyle ilgili bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalıların temyiz itirazları incelendiğinde;
a)5187 sayılı Basın Yasası"nın 13. maddesi gereğince basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddî ve manevî zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi müştereken ve müteselsilen sorumlu olup hukuki sorumlular arasında sorumlu yazı işleri müdürü bulunmamaktadır.
5187 sayılı Basın Yasası"nın 2/c maddesi gereğince süreli yayın niteliğindeki dava konusu haberin yayımlandığı 19/04/2006 günlü gazetenin sorumlu müdürü olan davalı M.. D.."ya 5187 sayılı Basın Yasası"nın 13. maddesi gereğince husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek, onun hakkındaki davanın husumet yönünden reddedilmemiş olması nedeniyle de karar bozulmuştur.
b)Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayda; yayın tarihi, olayın gelişimi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdiri için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın (2) nolu bette gösterilen nedenle davacı yararına, (3/a-b) nolu bentte gösterilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.