17. Hukuk Dairesi 2016/6327 E. , 2018/845 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair karar davalılar vekilleri ile davacı vekili tarafından katılma yolu ile temyiz suretiyle temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 14.09.2006 tarihinde davalılardan ..."in sürücüsü, ..."ın maliki, ... Sigorta A.Ş."nin trafik sigortacısı ve ... (...) Sigorta AŞ.nin İMM sigortacısı olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarpması sonucu ayağının kırılmasına ve ağır şekilde yaralanmasına sebep olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan 14.09.2006 tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketlerinin maddi tazminat, poliçelerdeki miktar, sıra ve limitlerle sınırlı olarak) tahsilini talep etmiş, 18.3.2014 tarihli dilekçe ile talebini 10.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalılar vekilleri, kusur ve faiz başlangıç tarihinin tespiti gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL.nin, 2.841,00 TL.sinin ... (...) Sigorta, Garanti Sigorta, ..., ..."tan, 7.159,00 TL.sinin ise SGK"dan, davalı ... ve ... için 14.09.2006 olay tarihinden, sigorta şirketleri için poliçe limiti ile sınırlı kalmak üzere 06.10.2006 dava tarihinden ve SGK için 31.03.2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL.nin, 14.9.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ... ve ..."tan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve manevi tazminatın takdirinde B.K."nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, ıslah ile artırılan miktar yönünden zamanaşımı def"inde bulunulmadığının anlaşılmasına göre, katılma yolu ile davacı vekili ve davalı SGK vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalılar ... ve ..., ... Sigorta AŞ ve ... vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle tedavi giderlerine ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2- Yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "... tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin ... tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin
edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı ..."in kazadaki yaralanması nedeniyle gördüğü tedavi giderlerine ilişkin olarak davacı tarafından toplam 8.276,64 TL"lik fatura, fiş, makbuz ve bir takım ödemelere ilişkin belgelerin sunulduğu, davacı tarafın bu belgelere dayalı olarak tedavi giderlerinin, zarara sebep olan araç sürücüsü, işleteni, trafik ve İMM sigortacısından tazminini talep ettiği, 6111 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra SGK"nın davaya dahil edildiği, yargılama aşamasında doktor ve adli tıp uzmanı doktor bilirkişilerden iki adet rapor ve ek rapor alındığı, en son 01.09.2015 tarihli adli tıp uzmanı doktor bilirkişiden alınan ek rapor ile; SGK Başkanlığının sorumlu olduğu miktarın 7.159,06 TL., sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarın ise, 1.117,58 TL olarak belirlendiği, davacı vekilince maddi tazminat talebinin 10.000,00 TL. olarak ıslah edildiği, mahkeme tarafından kararın gerekçesinde; 2.283,75 TL refakatçi yatak ücretinin, 8.269,28 TL üzerine ilave edilmesi ile toplam 10.553,03 TL tedavi gideri belirlendiğinin belirtildiği, ancak ek rapor düzenlenirken 2.283,75 TL refakatçi yatak ücretinin hesaba dahil edildiği, bu halde mahkeme tarafından bu rakamın ikinci kez hesaba dahil edilerek ve taleple bağlı kalınarak toplamda 10.000,00 TL.ye (SGK. Başkanlığının sorumlu olduğu 7.159,00 TL ve kalan kısım 2.841,00 TL olmak üzere) karar verildiği, ek bilirkişi raporunda dikkate alınan refakatçi yatak ücretinin mükerrer olarak hesaba dahil edildiği anlaşılmakla, bilirkişi ek raporu doğrultusunda SGK"nın sorumlu olduğu belirlenen tedavi giderlerinden SGK Başkanlığının, bunun dışında kalan ve belirlenen diğer giderlerden, zarar sorumlusu işleten ve sürücü ile birlikte, trafik sigortacısının sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu hususlar temyiz eden davalılar ... ve ... vekili, ... Sigorta AŞ vekili ve ... Sigorta A.Ş. vekili yararına bozma nedeni yapılmıştır.
Kabule göre de;
1-Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davalı sürücü %60, davacı ise %40 oranında kusurlu kabul edilmiş olmasına rağmen, kusur indirimi yapılmaksızın tedavi giderine ilişkin zarara hükmedilmesi de isabetli bulunmamıştır.
2-Motorlu Kara Taşıt Araçları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre, sigortacı, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitinin dışında (üstünde) kalan miktardan başlayıp, ihtiyari mali sorumluluk sigortası teminat limitine kadar sorumludur.
Somut olayda davalı ... (...) Sigorta A.Ş. kazaya neden olan aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısıdır. Kazaya neden olan aracın zorunlu trafik sigortacısı olan davalı ... (...) Sigorta A.Ş."nin kaza tarihinde kişi başına tedavi gideri için geçerli olan poliçe limiti, hükmedilen tedavi giderine ilişkin tazminat miktarından fazladır. Bu durumda zarar miktarı zorunlu trafik sigortası limitini aşmadığından mahkemece davalı ... (...) Sigorta A.Ş. bakımından davanın kabulüne karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle katılma yolu ile davacı vekili ve davalı SGK vekilinin tüm, davalılar ... ve ... vekili ile ... Sigorta A.Ş. ve... Sigorta A.Ş. vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekili, ... (...) Sigorta AŞ vekili ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6,70 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına,492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı SGK"dan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Sigorta A.Ş., ..., ..., ... Sigorta A.Ş"ye geri verilmesine, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.