17. Hukuk Dairesi 2015/5903 E. , 2018/859 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-karşı davacı ... ve birleşen davada davacı vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.02.2018 Salı günü davacı ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı ...Turizm Seyahat San.ve Tic.A.Ş. arasında 05.02.2003 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve taraflar arasında yapılan bu sözleşmeye davalı ..." nin de müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle borçlu ve kefiller aleyhinde ... 4.İcra Müdürlüğünün 2010/8544 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, icra takibi sırasında tutulan tutanaklardan anlaşıldığı üzere borçlu ve müteselsil kefilin haczi kabil mallarının bulunmadığını, ancak yapılan araştırma sonucunda borçlu müteselsil kefil davalı ..."nın ... ili,... ilçesi, ... köyü, 1446 parsel numarası ile tapuda kayıtlı taşınmazı alacaklarının tahsilini engellemek maksadıyla diğer davalı ..."a muvazaalı olarak devrettiğini, ..."ın borçlu şirket aleyhinde yaptığı birden fazla icra takibi sırasında şirketin aciz durumda bulunduğunu ve taşınmazı satan ..."nın ise aynı şekilde borçlarını ödeyebilecek durumda olmadığını bilmesine rağmen taşınmazın mülkiyetini düşük bir değer ile devraldığını, müvekkilinin alacağının söz konusu tasarruf işleminden önce doğduğunu, bu nedenle dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak İ.İ.K 277 ve devamı maddeleri gereğince cebri icra yetkisi verilmesini talep etmiş ve yargılama sırasında alacaklı Akbank T.A.Ş"nin takibe konu alacağını ... Varlık A.Ş"ye temlik etmiştir.
Davalı-karşı davacı ... vekili; davacı alacaklının alacağının tasarruf işleminden sonra doğduğunu, esasen davaya konu taşınmazın müflis şirket yetkilisi tarafından taşınmazın davalı ..."ya satıldığını, borçlu şirketin iflasına ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/360 esas 2011/7 karar sayılı ilamı ile karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, taşınmazın mülkiyetinin öncelikle borçlu şirketin mal varlığına dönmesi gerektiğini, bu nedenle davacı tarafın dava açmada hukuki yaranının bulunmadığını, aynı zamanda dava şartlarından olan aciz vesikasının düzenlenmediğini, davalı ..."nın aciz durumda bulunmadığını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, bunun yanında müvekkili ..."in alım satım akdini yaparken davalı ..."nın ekonomik durumunu bilmediğini, iyi niyetli olduğunu, taşımazı bedeline karşılık 50.000,00 ipotek borcunu ödediklerini ve taşınmaza 117.465,00 TL masraf yaptıklarını, yaptıkları ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte öncelikle müvekkiline ödenmesini, karşı dava olarak talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; Konya 6. İcra Müdürlüğünün 2011/1 iflas dosyasında yetkili iflas idaresi temsilcisi tarafından ... ve ... - ... Petrol Çay İşletmeleri Gıda Maddeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine davalılar arasında 15.03.2010 tarihinde davamıza konu 1446 parsel ile ilgili yapılan işlemin alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla şirket yetkilisi tarafından ..."ye devredildiğini, işlemin muvazaalı olması nedeniyle işleme konu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 1446 parsel nolu taşınmazın mülkiyetinin birleştirilen davanın davalısı şirkete devri ile ilgili satış işleminin iptalini talep etmiştir.Davalı ...; şirket yetkilisi ... ile evliyken aralarında geçimsizlik başlaması ve aynı zamanda şirketin ortağı olması nedeniyle şirketteki alacaklırına karşılık taşınmazın mülkiyetinin kendisine devredildiğini, daha sonra ihtiyacından dolayı taşınmazı ... isimli şahsa sattığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;Asıl davanın kabulü ile; ...4. İcra Müdürlüğü"nün 2010/8544 esas sayılı takip dosyasındaki alacakla sınırlı olmak üzere; davacıya ... İli, ... İlçesi, .../Mh., 1446 parsel numaralı taşınmaz ile ilgili cebri icra yetkisi tanınmasına, ... tarafından açılan karşı davanın reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı karşı davacı ... vekili ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada davalı, karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve asıl dava bakımından İİK"nun 280.maddesine göre üçüncü kişinin borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken şahıslardan olduğunun sabit bulunmasına, karşı dava bakımından ise, karşı davanın konusu olan tasarruf konusu taşınmaz üzerinde davalı karşı davacı ... tarafından yapılan masrafların bilirkişi raporunda taşınmazın değerinden ayrı olarak değerlendirilmiş olup, dava konusu taşınmazın İİK 283e göre icrada satılması halinde uğrayacağı zararı borçludan talep edebileceğine göre, davalı karşı davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.Dava, İİK madde 277 vd maddelerince açılan tasarrufun iptali davasıdır.
-Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde harç ve vekalet ücreti, takip konusu alacak ile iptal edilen tasarruf konusu şeyin değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hükmedilir.Dava konusu edilen taşınmazın tasarruf tarihindeki değerinin belirlenmesi için 14/05/2012, 11/12/2012 ve 29/05/2013 tarihlerinde ayrı ayrı bilirkişi raporu alınmış ve her üç raporda da aynı dava konusu taşınmaz yönünden farklı bedeller tespit edilmiş olması nedeni ile bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve mahkemece gerekçe gösterilmeden ilk alınan ve en yüksek değeri belirleyen 14/05/2012 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davacının alacağının taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinden daha düşük olduğundan bahisle harç,yargılama gideri ve vekalet ücreti buna göre belirlenmiştir. Bilirkişi raporlarında belirlenen değerler arasında büyük farklar bulunup mahkemece de taşınmazın gerçek değeri olarak neden ilk alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı da açıklanmamıştır. Taşınmazın değeri ve davacının alacak miktarı yüksek olup yargılama giderleri ve vekalet ücreti de buna göre belirleneceğinden, taşınmazın değerinin belirlenmesi önem taşımaktadır. Bu durumda mahkemece, taşınmazın gerçek değerinin belirlenerek hangi bilirkişi raporunun neden hükme esas alındığı da açık ve net bir şekilde gerekçelendirilerek sonuca göre takip konusu alacak ile iptal edilen tasarruf konusu şeyin değerinden hangisi az ise o değer üzerinden harç,yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
3- İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Birleşen davada davacı iflas idaresi vekili; ... ve ... - ...Petrol Çay İşletmeleri Gıda Maddeleri San. ve Tic. Ltd. Şti.aleyhine husumet yönelterek davalılar arasında 15.03.2010 tarihinde asıl davaya da konu olan 1446 parsel ile ilgili yapılan satış işleminin alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla yapıldığını, taşınmazın iflas eden şirket tarafından şirketin yetkilisi ..."ye devredildiğini, ... tarafından da diğer davalıya devredildiğini belirterek işlemin muvazaalı olması nedeniyle dava konusu taşınmazın mülkiyetinin devrine ilişkin satış işleminin iptalini talep etmiştir. Mahkemece; akit tablosuna göre birleşen davada tasarruf işlemi taraflarının ... Turizm Seyahat Tic. A.Ş ile ... olduğu, ancak davada davalı olarak ... ile ... - ... Petrol Çay İşletmeleri Ltd. Şti."nin gösterildiği, 03.08.2009 tarihli 13595 yevmiye numaralı işlemde davalı ... - Pa Petrol Çay İşletmeleri Ltd. Şti."nin taraf olmadığı, getirtilen tapu kaydı incelendiğinde; tasarrufa konu taşınmazın birleştirilen davada davalı gösterilmeyen ... adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından birleştirilen davada husumetin yanlış yöneltilmesi nedeniyle reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.Bu tür davalarda, borçlu ve onunla hukuki muamelede bulunan üçüncü kişiler zorunlu dava arkadaşı olup her ikisinin de davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Bundan sonra üçüncü kişiden dördüncü kişiye devir olması halinde davacı alacaklı isterse davayı bedele dönüştürür. Dilerse dördüncü kişiye de dava açarak tasarrufun iptalini isteyebilir. Somut olayda, iflas eden borçlu şirket adına kayıtlı taşınmaz önce davalı ...’ye, ... tarafından da asıl davada davalı ...’a devredilmiştir. Birleşen davada; davacı vekili tarafından dava konusu taşınmazın ilk satışının yapıldığı üçüncü kişi ... ve ...’a husumet yöneltilmesi gerekirken ... Şirketine karşı husumet yöneltilmesi doğru olmasa da; asıl davada davalılar doğru gösterilmiş olup, davalılar arasında da zorunlu dava arkadaşlığı bulunmasına göre taraf teşkili sağlanmış olup; mahkemece birleşen dava yönünden de işin esasına girilip delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde birleşen dava yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı karşı davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen davada davacı ve davalı-karşı davacı ..."a geri verilmesine 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.