Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5920
Karar No: 2018/863
Karar Tarihi: 12.2.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5920 Esas 2018/863 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5920 E.  ,  2018/863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.02.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ...vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davacı şirket ile davalılardan ... ve ..."ın hissedarı olduğu ... Veterinerlik Hayvancılık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında 2008 yılı başlarından beri bir dizi ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın ödenmemesi nedeniyle davalılardan ... ile davacı şirket arasında 25.05.2009 tarihinde ödeme planı anlaşması yapıldığını, daha sonra bu anlaşmaya göre aynı borç için dava dilekçesi ekinde tanzim ve vade tarihi verilen senetlerin davalı borçlu ... tarafından düzenlendiğini ve davalı ... tarafından 29.05.2009 tarihinde de müteselsil kefalet senedi verildiğini, söz konusu protokole göre ilk vade tarihi olan 30.10.2009 tarihli senedin ödendiğini, 30.11.2009 ile 30.05.2011 tarihleri arasındaki senetlerin ödenmediğini, bu nedenle ...4.İcra Müdürlüğünün 2010/12239 ve 2010/25589 sayılı dosyalarında
    icra takibine geçildiğini, ancak borçlunun menkul ve gayrimenkul malı bulunamadığından her iki icra dosyasından da aciz belgesi alındığını, davalı ..."ın daha önce kendi adına tapuda kayıtlı olan 193 ada 6 parsel sayılı bu taşınmazı ...Veterinerlik Hayvancılık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde ortağı olan davalı ..."a 25.07.2008 tarihinde satıp devrettiği, davalı ..."ında bu taşınmazı davalı ..."ın kızı olan diğer davalı ..."a 28.01.2011 tarihinde satıp devrettiğini tespit ettiklerini, davalıların aralarında anlaşmalı olarak bu taşınmazın devir işlemlerinin yapıldığını ve bu satış işlemlerinin İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olduğunu belirterek alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yapılan muvazaalı tasarrufların İİK.nun 280.nci maddesine göre müvekkili açısından iptali ile dava konusu gayrimenkulün cebri icra yolu ile satışına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09.12.2014 tarihli son celsede duruşma tutanağına geçirilen beyanında ise dava dilekçesindeki iddialarını özetle tekrar etmiş ve ayrıca Türk-Borçlar Kanununun 19.ncu eski Borçlar Kanununun 18.nci maddesine göre de davalılar arasında yapılan tasarruf işlemlerinin muvaazalı olması nedeniyle yok hükmünde olup iptale tabi olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;dava konusu tasarruf işlemlerinin, davalı ..."ın ortağı olduğu şirketin borcuna bizzat kefil olduğu tarihten önce gerçekleşmiş olması nedeniyle İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptalinin istenemeyeceği, yine eski Borçlar Kanununun 18.nci maddesi, Türk Borçlar Kanununun 19.ncu maddesi gereğincede bu işlemlerin muvazaalı yapıldığı iddiasınında dinlenmesi mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Mahkemece; tasarruf işlemlerinin, davalı ..."ın ortağı olduğu şirketin borcuna bizzat kefil olduğu tarihten önce gerçekleşmiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.Somut olayda takibe dayanak çeklerin keşide tarihine göre iptali istenen tasarruftan sonra düzenlendiği anlaşılmakta ise de bu durumun gerçekten tasarruftan sonra doğmuş bir borç ilişkisini mi yoksa daha önce yapılmış bir ticari ilişkiden kaynaklanan vadeli çek uygulaması olarak da bilinen bir vakıayı mı gösterdiği hususu yeterince araştırılmamıştır. Takip dosyasına konu çekler 2009 keşide tarihli olup; iptali istenen tasarruf ise 25/07/2008 tarihinde yapılmıştır. Çekte vade olmamasına rağmen ticari hayatta vadeli çek kullanıldığı bilinen bir gerçek olduğundan davacı vekiline takip konusu çeklere dayanan borcun temel ilişkisinin tasarruftan önce doğmuş ise borcun doğumu konusunda varsa delillerini ve ticari defterlerini sunması ve davacı şirket kayıtları ile dava dışı ...Veterinerlik Hayvancılık Hizm. San ve Tic. Ltd. Şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde buna ilişkin dava koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek işin esasına girilerek iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığının irdelenmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Aksi durumun tespiti halinde ise borcun doğumu tasarruf tarihinden sonra ise şimdiki gibi davanın ön koşul yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece tüm bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.2.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi