
Esas No: 2021/696
Karar No: 2022/70
Karar Tarihi: 02.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/696 Esas 2022/70 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/696
KARAR NO: 2022/70
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/10/2021
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkiline ----- tarihli fatura karşılığında ------sattığını, deneme süresi içerisinde ilgili makinenin "davalı tarafından belirtilen nitelik ve özellikte olmadığının, davalının belirttiği üretim kapasitesinin çok altında kaldığının ve yine sağlık koşullarına aykırı ve kullanım amacı bakımından değerini ve beklenen faydaları ortadan kaldıran ve önemli ölçüde azaltan ayıpların olduğunun" tespit edildiğini, davalı şirket yetkililerine makinenin ayıplı ve arızalı olduğunun bildirildiğini, davalı tarafından ayıpların kabul edilerek giderileceği taahhüt edilmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını, makinedeki ayıpların giderek arttığını, makine ana parçalarında paslanmalar ortaya çıktığını, müvekkilinin,---- ihtarnamesi ile satın alınanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullandığını, bu nedenle müvekkiline kesilen ---- iptali ile geri alınmasının ihtar edildiğini, makine geri alınmadığı gibi faturanın da iptal edilmediğini, akabinde davalı tarafından müvekkili aleyhine ----sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, şirkete yapılan usulsüz tebligat neticesinde şirket merkezinde uygulanan fiili haciz esnasında cebri icra tehdidi altında icra dosyası borcuna mahsuben ---- imzalandığını, cebri icra tehdidi altında müzayaka altında kalınarak imzalanan--- gereği davalı şirket vekilleri hesabına ------- ödeme yapıldığını, ödemelerin bir kısmının elden, bir kısmının şirket veya şirket yetkilileri hesabına nakden, bir kısımının davalı vekili hesabına, bir kısmının da davalının haksız ve kötü niyetli olarak başlattığı icra takibi dosyasından bankalara gönderdiği ----neticesinde bloke konulan mevduat hesaplarından icra dosyasına ödendiğini, bu bedellerin müvekkiline iadesinin gerektiğini, müvekkil şirket yetkilisinin davalı vekili hesabına ------ ödeme yaptığını, bu bedelin de ayrıca müvekkiline ödenmesi gerektiğini, müvekkil açısından iş bu davayı açmak ve gerek icra dosyasına gerekse de davalı vekiline ödenen tüm bedellerin iadesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, davalının haksız icra takibi başlatması neticesinde müvekkilinin zarara uğradığını, takip dayanağı ayıplı makine ihtarlara rağmen geri alınmadığını gibi müvekkilinin bozuk makine için misli ile ödeme yapmak zorunda kaldığını,----tarihli bilirkişi raporu ile ilgili maske üretim makinesinin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, ----- ihtarnamesine ilgili bilirkişi raporu da eklenerek, davalının tedarik ettiği maske makinesinin iade alınmasını---- gereğince ödenen bedellerin iadesinin ihtar edildiğini, gönderilen ihtarnameler, yapılan görüşmelerden bir netice alınamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile, müvekkili şirketçe ödenen ------ göre işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, müvekkili tarafından ödenen ----- de ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında düzenlenen protokolde ------ Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirlendiğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini, aksi halde davanın esastan reddini talep etmiştir.
DAVANIN VE YETKİLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, davacının haciz baskısı altında alacaklıya yapmış olduğu ödemenin istirdadına ilişkindir.
---- sayılı İlâmında açıklandığı üzere; 6100 sy. HMK'nin yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17.maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle 1086 s.y. HUMK'nin 22. maddesindeki düzenlemeden farklı olarak münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkanı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hali anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK'nin 17. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hale gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK'nin 18/1. md.).
6100 sayılı HMK'nin 19. maddesinde ise "1)Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davalı vekilince sunulan ve davacı vekilince de icra tehtidi altında imzalandığı beyan edilen alacaklısı davalı ------İşbu protokol gereği, taraflar arası uyuşmazlıklarda ------ Mahkeme ve icra Müdürlükleri yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Buna göre, tarafların dava konusu alacakla ilgili olarak, münhasır yetki sözleşmesi ile belirledikleri ------- Mahkemeleri dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaştıkları, her ne kadar davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde İİK'nin 72/son maddesi uyarınca Mahkememizin de yetkili olduğunu iddia etmiş ise de; tarafların şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmalarının gerekmesine rağmen sözleşmede bu yönde bir hüküm olmadığı gibi böyle bir iddia da olmadığı, bu durumda ------- Mahkemelerinin tek yetkili mahkeme haline geldiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili, süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş olup, yetkili Mahkeme olarak------- Mahkemelerini göstermiştir. Bu nedenle Mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK'nin 17 ve 19/2-3. Maddeleri uyarınca davaya bakmakla yetkili mahkeme----- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın ----- Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-HMK'nin 331(2). maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
3-HMK'nin 333. maddesi uyarınca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
4-HMK'nin 20 (1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde --- Adliye Mahkemesi'nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.