Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8202
Karar No: 2017/13985

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/8202 Esas 2017/13985 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/8202 E.  ,  2017/13985 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Tebligat Kanunu 10/2. maddesinde, "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. “Eğer adres kayıt sisteminde adresi yoksa Tebligat Kanunu 28. ve Tebligat Yönetmeliği 48. maddelere göre kendisine tebligat yapılamayan, tebliğ memuru tarafından adresi tespit edilemeyen, adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri adresi bulunmayan kişinin adresinin tespiti için tebligatı çıkaran merci tarafından adres araştırması yapılır. Tebligatı çıkaran merci, muhatabın adresini öncelikle resmi veya özel kurum ve dairelerden, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırabilir ve tespit ettirebilir. Yapılan araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde adres meçhul sayılır. Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. İlanen tebliğin geçerli kabul edilmesi için de ilgilinin adresinin meçhul olmasının yanında, yukarıda da belirtildiği üzere tebliği çıkaran merciin muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerinden sorması ve zabıta marifetiyle tahkik ve tespit ettirmesi gerekir. (Tebligat Kanunu m. 28/3)
    Dava 16.02.2015 tarihinde ikame edilmiş, dava dilekçesinin davalıya tebliğini ilişkin mazbata muhatabın bildirilen adresten taşındığından bahisle iade dönmüş, davalının adres kayıt sisteminde de kayıtlı adresinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davalının tebligata yarar adresinin tespiti amacıyla dosya içerisinde yer alan 02.03.2015 ve 26.03.2015 tarihli tutanaklardan da anlaşılacağı üzere kolluk araştırması yaptırılmış, davacı kadın ve kadının babasından da bilgi alınmak suretiyle düzenlenmiş tutanaklarda davalının tebligata
    yarar adresi tespit edilememiş, bunun üzerine mahkeme tarafından resmi veya özel kurum ve dairelerden adres araştırması da yapılmaksızın dava dilekçesi, ön inceleme ve tahkikat duruşma günleri davalı erkeğe Tebligat Kanunu 28. madde uyarınca ilanen tebliğ edilmiş, davalı erkek cevap vermemiş, ön inceleme ve tahkikat duruşmasına da katılmamıştır.
    Mahkemece davacı tarafça bildirilen ve davalı erkeğin bulunduğu belirtilen adrese dava dilekçesinin tebliği yapılmadığı gibi dava dilekçesinin tebliği aşamasında mahkemece gerekli adres araştırması da yapılmamıştır. Kaldı ki mahkemece ilanen tebliğin zorunlu unsuru olan tebliği çıkaran merciin divanhanesinde tebliğ evrakının askıya çıkarıldığına ilişkin bir tutanak da bulunmamaktadır. Bu durumda dava dilekçesi, ön inceleme ve tahkikat duruşma günlerinin davalıya tebliğleri usulsüz olup, davalı erkeğin savunma hakkı kısıtlanmıştır (Yargıtay HGK 17.12.2014 tarih, 2013/1372 Esas- 2014/1065 Karar). O halde, mahkemece yapılacak iş; davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği, cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti (HMK m. 140), taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen delillerin toplanması ile bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması, davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK m. 27) aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2017(Salı)









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi