Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9848
Karar No: 2018/885
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9848 Esas 2018/885 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/9848 E.  ,  2018/885 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 27.09.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ... plakalı araç içerisinde üçüncü kişi konumunda bulunan ..."un vefat ettiğini, davacı ..."un desteğin eşi, diğer davacıların da çocukları olduğunu, kazanın oluşumunda müteveffanın herhangi bir kusuru bulunmadığını, kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde ZMMS poliçesi bulunduğunu, 24.11.2009 tarihinde davalı şirkete başvuruda bulunduklarını ancak davacıların zararının karşılanmadığını ve davalının 09.12.2009 tarihinde temerrüde düştüğünü, desteğin ev hanımı olduğunu ve tazminat hesaplamasında asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını kabul etmediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 5.000,00. TL, diğer davacıların her biri için 500,00’er TL olmak üzere toplam 7.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 09.12.2009 tarihiden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini davacılar ..., ... ve ... yönünden toplam 125.770,82 TL"ye yükseltmiştir.Davalı vekili, davadan önce davacılara 8.830,00. TL ödendiğini, bu şekilde davalı şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, bu ödemenin güncelleştirilerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davalının sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle davacı tarafın faiz talebinin haksız olduğunu, söz konusu kazada müterafik kusur ve hatır taşıması bulunduğunu, bunun tazminattan indirim sebebi sayılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacılar ... ve ..."un tazminat taleplerinin reddine, davacı ... için 99.798,79 TL, ... için 1.119.96 TL, ... için 41.59 TL maddi tazminatın, 15.09.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, karar verilmiş,hüküm davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi(destekten yoksunluk) tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi yönünden;
    2-Davalı ... AŞ, zarara neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 Sayılı KTK"nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir.Somut olayda davacı yanca davalıya 24/11/2009 tarihinde başvuru yapıldığı anlaşılmış olup, yapılan başvuruya ilişkin belgeler dosya içerisinde görülememiştir.
    Mahkemece, davacı(lar) tarafından yapılan başvurunun davalıya tebliğine ilişkin belgeler istenip, ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı ... şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
    3-Davacı taraf, davacı çocuklar ... ve ..."un yüksek öğrenim görmeye devam ettikleri, ..."un ise lise öğrencisi olduğu ve ölen babalarının desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile, bu davacılar için de destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda, ...ve ..."un kaza tarihi itibariyle 18 yaşını geçmiş olması ve yüksek öğrenim gördüklerine ilişkin belge bulunmaması nedeniyle destek tazminatı talep hakları olmadığı,..."un ise 18 yaşına kadar destek alacağı yönünde görüş bildirilmiş; mahkeme tarafından da, bu görüş doğrultusunda davacılar ... ve ..."un maddi tazminat isteminin reddine, ... yönünden ise 41.59 TL den kısmen kabulüne karar verilmiştir.Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek, çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar. Yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar, yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak destek tazminatı hesaplanması gerekmektedir.Somut olayda davacılar vekili dava dilekçesinde ve yargılamanın her aşamasında vermiş olduğu beyan ve itiraz dilekçelerinde, davacı erkek çocukların yüksek öğrenim gördüklerini ve buna ilişkin belgeleri dosyaya sunmuş olduklarını ifade etmiş, ancak dosyanın tetkikinde öğrenim belgelerine rastlanmamıştır.
    Bu durumda mahkemece; davacı çocuklar ..., ... ve ..."un öğrenim belgelerinin getirtilmesi ve gerekirse bu davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarı konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi yönünden;
    4-Mahkemece davacılar desteğinin hatır için taşınmakta olduğu belirtilerek bu nedenle %10 oranında indirim yapılmak suretiyle tazminata hükmedilmiştir.Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda, 6098 sayılı TBK"nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.Somut olayda, temyiz eden davalının sigortaladığı aracın sürücüsü ile davacılar desteği Sevgi Akbulut"un arkadaş oldukları, desteğin ücret karşılığı olmaksızın taşınması sırasında kazanın meydana geldiği dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilmiş ise de tazminattan %10 oranında indirim yapılmıştır. Mahkemece, somut olayda hatır taşıması olduğunun kabulü ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması yerinde olmakla birlikte yapılan indirimin oranı Dairemizin yerleşik uygulamaları ve somut olayın özelliklerine göre bir miktar az olmuştur.Bu durumda mahkemece, hatır taşıması nedeniyle, Dairemiz uygulamaları ile de benimsenen, somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olan %20 oranında indirim yapılması gerekirken, somut olay şartlarına uymayan düşük oranda hatır taşıması indirimi yapılması doğru görülmemiştir.Kabule göre de; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava ve talep olduğu dikkate alınarak;davalı lehine her bir davacı yönünden reddedilen miktarlar üzerinden AAÜT uyarınca ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin göz önüne alınmamış olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalıya geri verilmesine, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi