17. Ceza Dairesi 2017/6153 E. , 2018/3525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ..."in müşteki ..."e yönelik iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun, müşteki ..."e yönelik işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu 05.10.2009 tarihinde işlemesine rağmen, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 06.10.2009 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk ..."in müşteki ..."a ve ..."e yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İddianamede suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki ..."e yönelik hırsızlık suçu yönünden 5237 sayılı TCK’nın 39/2-c maddesinin uygulanmasının istenmesine karşın, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, anılan Yasa"nın 37. maddesiyle hüküm kurulması,
2-Müşteki ..."in iş yerinden meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak kolluk görevlilerinin çevreden yaptıkları araştırma sonucundan suçun suça sürüklenen çocuk ... ile diğer suç ortağı tarafından işlendiğinin tespit edildiği, bunun üzerine kolluk görevlilerinin suça sürüklenen çocuklara ulaştıkları, suça sürüklenen çocukların üzerilerinde bulunan toplam 20,00 TL paranın suçtan elde ettikleri para olduğunu belirttikleri ve kendi rızaları ile suça konu parayı kolluk görevlilerine teslim ettikleri, müştekinin iş yerinden hırsızlık olayını birlikte gerçekleştirdiklerini ikrar ettikleri ve suça konu parayı çaldıkları yeri kolluk görevlilerine göstererek soruşturma aşamasında müştekiye iadesini sağladıkları, müştekinin de kovuşturmada alınan ifadesinden kısmi iadeye muvafakat ettiğini belirttiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK"nın 168/1-4. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230. ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, suça sürüklenen çocuğun suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden suça sürüklenen çocuğun müşteki ..."a karşı işlediği hırsızlık suçu yönünden gerekçesiz hüküm kurulması,
4-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. TCK"nın 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe açmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun diğer suç ortağıyla birlikte müşteki ..."ın iş yerinden 20,00 TL çaldıkları olayda, suça sürüklenen çocuk ... hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması halinde TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Suça sürüklenen çocuğun müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçunu 03.10.2009; diğer müşteki ..."e yönelik suçunu ise 05.10.2009 tarihinde işlemesine rağmen, gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin 06.10.2009 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 20/03/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.