Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13513
Karar No: 2018/906
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13513 Esas 2018/906 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/13513 E.  ,  2018/906 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R -
    Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu olarak yaya murise çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, müvekkilinin murisin oğlu olup murisle birlikte yaşadığını, murisin emekli maaşı olduğunu, müvekkilinin işsiz olduğunu, destekten yoksun kaldığını, tedavi gideri ve cenaze gideri yaptığını, elem çektiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000,00 TL maddi tazminat ile 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan (davalı ... manevi tazminattan sorumlu değil) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kusur bakımından Adli Tıp Kurumunun 02/10/2014 tarihli raporu aktüerya bakımından bilirkişi ..."nin 18/06/2012 tarihli raporu ve 09/11/2012 tarihli ek raporu dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabulüne, 24.390,05 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 1.358,75 TL cenaze masrafının murisin ölüm tarihi olan 03/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... bakımından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılar ... Genel Müdürlüğü, ... ve ... Türk Sigorta A.Ş."den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, dosya kapsamı, kazanın oluş şekli, kusur oranları dikkate alınarak takdiren 25.000,00 TL manevi tazminatın murisin ölüm tarihi olan 03/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Genel Müdürlüğü ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK."nun 45/2. maddesine (6098 sayılı TBK. md. 53/1-3) dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Borçlar Kanunu’nun 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa, ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.Bununla birlikte, destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı). Somut olayda desteğin oğlu olan davacı kaza tarihinde 40 yaşında bekar ve işsiz olup, çalışmasına engel somut bir durumun varlığından bahsedilmemektedir. Uygulamada çalışma yaşına gelen evlatların kendi geçimleri sağlayacakları ancak sıradışı bir durumun varlığı halinde çalışma yaşına gelen birinin de halen anne/babasının bakımına muhtaç olacağı kabul edilmektedir. Davacının 73 yaşındaki muris annesinin destek ve yardımına ihtiyaç duyduğu hususunda dosyaya sunulmuş herhangi bir delil de bulunmamaktadır. O halde mahkemece davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddi yerine, ıslah da bulunmadığı halde talep aşılarak destek tazminatının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-6100 Sayılı HMK 26. maddesine göre hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.Somut olayda dava dilekçesinde fazlaya dair haklar saklı tutularak 1.000,00 TL cenaze gideri talep edildiği ve ıslah talebinde bulunulmadığı halde, mahkemece talep aşılarak 1.358,75 TL cenaze giderine hükmedilmesi doğru değildir.
    4-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Somut olayda davacı oğul annesini trafik kazasında kaybettiğinden 60.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Kaza (ölüm) tarihi (30.7.2011), murisin %75 oranında kusurlu oluşu, sosyal ekonomik durum gibi hususlar dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminatın miktarı davacı için bir miktar fazla olup hakkaniyet ve adalete uygun düşmediğinden, hükmün bozulması gerekmiştir.
    5-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin destek tazminatının miktarına, harç, yargılama gideri, vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... vekili ve ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile maddi ve manevi tazminata ilişkin hükümlerin davalılar lehine BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin destek tazminatının miktarına, harç, yargılama gideri, vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 35,90 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."ya geri verilmesine, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi