Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11530
Karar No: 2018/941
Karar Tarihi: 14.02.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11530 Esas 2018/941 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/11530 E.  ,  2018/941 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R-
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ..."ün davacı bankanın müşterisi olduğunu, 15.10.2007 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli, 12.05.2006 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli, 18.06.2007 tarihli 1.500.000,00 TL bedelli, 26.12.2005 tarihli 2.500.000,00 TL bedelli kredi kullandığını, geri ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hesabının kat edildiğini, ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/1964 takip sayılı dosyasında kredi borcuna dayalı olarak icra takibi yapıldığını, ayrıca krediye dayalı olarak ipotek veren kişilerin taşınmazları ile ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi için ... 22. İcra Müdürlüğü"nün 2009/3413 sayılı dosyasında takip başlatıldığını, borçlu adına kayıtlı mallar ve haczi kabil menkulünün bulunmadığının tespit edildiğini, icra dosyasındaki haciz tutanaklarının geçici aciz vesikası hükmünde olduğunu, bu nedenle dava şartının gerçekleştiğini belirterek ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 13875 ada 1 parselde kain 14 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun İİK"nun 277. ve devam eden maddeleri uyarınca iptaline ve ... 2. İcra müdürlüğünün 2010/1964 sayılı, 9.İcra Müdürlüğü"nün 2009/14050 ve 2009/15697 sayılı dosyalarında davacı tarafa satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap ve beyanlarında; davacının dava şartı olan kesin veya geçici aciz vesikasının bulunmadığını, davacı tarafın icra dosyalarında bir kısım tahsilatlar yaptığını, müvekkilinin araç ve gayrimenkul kayıtları nazara alındığında aciz içinde bulunmadığını, dava konusu taşınmazın satışının gerçek bir satış olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını, satış bedelinin ise banka hesabına ödendiğini, takibin satıştan 11 ay sonra yapıldığını, davayı kabul etmediklerini, reddini talep ettiklerini bildirmiştir.Davalı ... vekili beyan dilekçelerinde; davayı kabul etmediklerini, reddini talep ettiklerini bildirmiştir.
    Mahkemece; davalı ... hakkındaki ilamındaki aciz vesikasına ilişkin tespit ve açıklamalar nazara alındığında davacı tarafın kesin süre gereğini yerine getirmediği, mevcut delil durumuna göre de davalı ..."ün aciz halinde olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından ve dava şartı niteliğindeki kesin yada geçici aciz vesikası sunulamadığından, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Bu davanın ön koşulu, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı
    araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. Somut olayda Mahkemece geçerli bir aciz vesikası ibraz edilemediği, ve hacizlerin uygulandığı takip dosyalarının dosya arasına alınması için kesin süre verilmesine rağmen gereğinin yerine getirilmediği, aciz halinde olduğunun ispat edilememesine göre davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davalı borçlunun adresine gidilerek 19.09.2015 tarihinde haciz yapılmış, haciz tutanağına da “borçlunun hacze kabil malı bulunmadığı” belirtilmiştir. İİK 105 maddesinde haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağının İİK 143 üncü maddede aciz vesikası hükmünde olacağı ve icraca taktir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya İİK 277 nci maddede yazılı hakları vereceği belirtilmiştir.
    Davanın dayanağı olan icra dosyaları incelendiğinde davalı borçlu adına kayıtlı çokça araç ve gayrımenkul bulunduğu, söz konusu araç ve gayrımenkullerin kaydında da takyidat ve şerhlerin bulunduğu görülmüştür. Mahkemece Dairemizin 2012/13055 E- 2013/14971 K sayılı kararında da belirtildiği üzere araç ve taşınmazlar üzerindeki takyidatların devam edip etmediğinin belirlenmesi,aciz halinde olduğunun anlaşılması durumunda davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin temyiz talebinin şimdilik incelemesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e geri verilmesine 14.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi