11. Hukuk Dairesi 2016/12104 E. , 2018/3998 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07/04/2016 tarih ve 2014/2981-2016/719 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin özel bir şirkette mali müşavir olarak çalışmakta iken 30/04/2010 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, borçlarını ödeme güçlüğüne düşünce istem dışı işsiz kalmaya ilişkin poliçeleri devreye sokmak istediğini, ancak dava dışı sigorta şirketi tarafından talebin reddedildiğini, sigorta şirketine karşı açtıkları davada, poliçede lehtar olarak gösterilen davalı bankanın açılan davaya muvafakat vermemesi nedeniyle davanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, bunun üzerine davalı banka aleyhine toplam 11.034,87 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı bankanın haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. arasında 29.09.2009- 29.09.2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kredi kartı destek sigorta sözleşmesi imzalandığı, teminat tutarının 10.050,00 TL olarak belirlendiği, davacının sigorta şirketine kredi kartı harcamaları için dava açtığı, davacının daha önce sigorta şirketine karşı açtığı alacak davasının davalının davaya muvafakat vermemesi sebebiyle reddine karar verildiği ve kesinleştiği, bu nedenle davacının alacağını davalıdan talep etmesinin haklı olduğu, yapılan harcama bedelinin poliçe kapsamında kaldığı, davacının iş akdinin feshedileceğini bildiğine dair delil sunulamadığı, davalının icra takip tarihi itibarı ile 9.071,84 TL asıl alacak 1.760,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.832,27 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra takip tarihi itibarı ile 9.071,84 TL asıl alacak 1.760,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.832,27 TL üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı banka tarafından dava dışı sigorta şirketine karşı sigorta teminatı kapsamında dava açılmadığı gibi, davacı tarafından dava dışı sigorta şirketine açılmış olan davaya dain mürtein sıfatıyla muvafakat da vermemiş olmasının iyiniyetli bir davranış olarak kabul edilemeyeceğine göre davalı vekillinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 554,95 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.