11. Hukuk Dairesi 2016/10707 E. , 2018/3999 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/06/2016 tarih ve 2015/196-2016/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ..."in davalı şirkette %50’şer oranında ortak ve birlikte imzaya yetkili şirket müdürleri olduğunu, davalı ile yapılan sözleşmeler gereğince davalı adına kayıtlı arsalar üzerine inşa edilecek olan bağımsız bölümlerin bir kısmının müvekkiline, bir kısmının davalı ..."e, bir kısmının da davalı şirkete ait olduğunu, davalı şirkete ait olan kısmın satışından elde edilen gelirin tarafların payları oranında eşit olarak paylaşılacağını, davalı ..."in aradaki anlaşmaya sadık kalmayarak şirket adına satılan bağımsız bölümlerin gelirlerini sağlıklı şekilde paylaşmadığını, bedellerinin kasaya aktarılıp aktarılmadığının meçhul olduğunu, bağımsız bölümlerin ne zaman satıldığı, satışından ne kadar gelir elde edildiğinin tam olarak bilinmediğini, yapılan inşaatlardan 15 no"lu bağımsız bölümünün 250.000,00 TL’ye satıldığını, davalı ... tarafından davacıya 20.000,00 TL ödendiğini, bakiye bedelin ödenmediğini iddia ederek kendi payına düşecek olan 105.000,00 TL alacağın ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 15 nolu bağımsız bölümün aslında 13 no"lu bağımsız bölüme ilişkin olduğunu, maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur.
Davalı şirket cevap vermemiştir.
Diğer davalı vekili, davalı şirketin ..."e ait arsalar üzerinde müteahhit firma olarak inşaatlar yapılması amacı ile kurulduğunu, müvekkiline ait arsalar üzerinde inşaatlar yapıldığını, bunların bir kısmının müvekkiline ait olduğunu, diğer kısımlarının da şirkete ait olduğunu, bu dairelerin her iki ortağın bilgi ve kontrolünde satıldığını, davaya konu 15 no"lu bağımsız bölüm ile ilgili olarak davacının hissesine düşen satış bedelini aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı ...’in diğer davalı ... Ltd. Şti."nin % 50 hisse ile ortağı oldukları, davalı şirket ile davalı ... arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca davalı ...’in arsasına yapılacak dairelerden, aralarında dava konusu 13 numaralı bağımsız bölümün de bulunduğu 9 adet dairenin davalı şirkete kaldığı, dairelerin tamamının satıldığı, davalı şirketin defterlerinde kaydedilen toplam satış bedelinin 1.100.000 TL olduğu, 30.11.2014 tarihi itibariyle davalı şirketten davacının 63.827,85 TL, davalı ...’in 93.600,19 TL alacaklı göründüğü, satılan dairenin şirkete ait olması nedeniyle 210.000,00 TL bakiye bedelin de ortaklara değil şirkete ait bir gelir olması nedeniyle davacının davalı ...’den talep edebileceği herhangi bir alacağın bulunmadığı, bu bedelin şirket hesaplarına intikal ettirilmesi ve akabinde şirket genel kurulu tarafından kâr dağıtım kararı alınabileceği, kâr dağıtım kararı alınmadan ortakların şirkete karşı alacak talebinde bulunamayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.