
Esas No: 2018/16310
Karar No: 2019/993
Karar Tarihi: 14.01.2019
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/16310 Esas 2019/993 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat; sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere; aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Üst Cumhuriyet Savcısının temyizine yönelik yapılan incelemede;
06.03.2013 tarihli hükmü yasal süresinden sonra 28.06.2013 tarihinde temyiz etmiş bulunan Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) 5271 sayılı CMK"nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek şikayetçi Gümrük İdaresi vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyizine ilişkin yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
III-5271 sayılı CMK"nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek şikayetçi Gümrük İdaresi vekilinin sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyizine ilişkin yapılan incelemede;
1.Suçtan zarar gören ve davaya da katılma hakkı olan Gümrük İdaresi duruşmadan haberdar edilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Olay tarihinde sanığın Nahçivan"dan Türkiye"ye Dilucu Sınır kapısından girdiği ve 20. km de yapılan kontrolde sanığın kullandığı tır da 746 litre mazot ele geçtiği ve anılan miktarın dava konusu edildiği somut olayda; Bakanlar Kurulunun 2000/53 sayılı kararı ile suç tarihi itibarıyla 550 litre tır çekicilerinin yasal muafiyet hakkı olduğu ve olay tutanağında belirtildiği gibi dosya içerisinde yer alan 788021 sıra numaralı Dilucu Gümrük Müdürlüğü"nce düzenlenen mutemet alındısı ile 70 Litre yakıtında gümrükte vergilendirildiği gözetilerek depo fazlası kalan 126 litrenin müsaderesine karar verilmesi gerektiği gibi; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel hali olmayan sanık ..."ın 13.09.2012 tarihinde talimat mahkemesince alınan savunmasında, kamu zararını bildirmesi halinde ödemek istediğini beyan etmesi karşısında, 126 litre motorine ilişkin gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamı belirlenip, bu tutarın kamu zararı olduğunun sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, kamu zararı miktarından haberdar olmayan sanık hakkında zarar giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.