Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7566
Karar No: 2018/1038
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7566 Esas 2018/1038 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/7566 E.  ,  2018/1038 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:3.Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)



    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 28/06/2009 tarihinde davacının eşi ... "ün sürücüsü olduğu ve oğlu ... "ün yolcu olarak bulunduğu zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan traktör ile davalı Sompo ... A.Ş."nin zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın karıştıkları kazada davacının eşi sürücü ... ve oğlu yolcu ... "ün vefat ettiğini, davacının eşinin ve oğlunun ölümü ile desteğinden yoksun kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağının kaza tarihinden, mümkün olmadığında davalıların temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili; 08/01/2016 havale tarihli dilekçesiyle dava değerini 85.045,71 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili; KTK md. 111 gereğince ibranameye göre ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıllık sürenin geçtiğini, davacıların talep hakkının zamanaşımına uğradığını ve müteveffanın müterafik kusuru bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Güvence Hesabı vekili; davacının 3. kişi sıfatına haiz olmaması sebebiyle talepte bulunamayacağını, davalının yapacağı ödemeler için müteveffaların kusuru oranında davacının alacaklı sıfatıyla borçlu sıfatının birleştiğini ve kazaya karışan araçların kusur oranlarına göre hüküm kurulması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden açtığı davasının kısmen kabulü ile 34.399,62 TL maddi tazminatın 24/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ... Sigorta A.Ş."den tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya yönelik talebin reddine; davacının, davalı Güvence Hesabı yönünden açtığı davasının kısmen kabulü ile 45.151,76 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı Güvence Hesabından tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 109/2. maddesi gereğince uygulama alanı bulan uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmış olmasına, ödemeye ilişkin ibranamenin makbuz hükmünde bulunmasına, davacının zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebi nedeniyle, davacı desteğinin kazadaki kusurunun davacıya yansıtılamayacağı ve desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi bulunmadığı için davalı Güvence Hesabı"nın zarardan sorumlu olduğu gözetilerek davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı Güvence Hesabı vekilinin tüm, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
    Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 50. maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK. 51. maddesi uyarınca ve aynı yasanın 142. maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir. Ancak aynı Yasa"nın 141. maddesi gereğince, teselsül ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır. Zarara uğrayan (alacaklı) bu hakkını kullanmadıkça, yani müteselsilen tahsil isteğinde bulunmadıkça, mahkemece re"sen onun yararına teselsül kuralı uygulanamaz. Çünkü, hakim HUMK"nun 74. maddesi uyarınca, istek ile bağlı olup istek dışı karar veremez.(HGK.’nun 23.03.1966 gün, 9/3 Esas ve 80 Karar sayılı; HGK"nun 03.04.1963 gün, 2/93 Esas ve 29 Karar; HGK"nun 24.06.1983 gün, 1981/9-533 Esas ve 1983/724 Karar; HGK"nun 15.05.1996 gün, 1996/21-140 Esas ve 1996/342 Karar sayılı; HGK"nun 21.11.2001 gün, 2001/19-938 Esas, 1047 Karar sayılı ilamları) Somut olayda davacı iki taraflı trafik kazasında eşinin sürücüsü ve oğlunun yolcusu olduğu zorunlu trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle Güvence Hesabı ile karşı aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı dava açmış, dava dilekçesinde maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, mahkeme tarafından davalıların kusurları oranında ayrı ayrı sorumluluklarına hükmedilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava dilekçesindeki talep göz önüne alınarak alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kusur oranına göre ayrı ayrı sorumluluğa hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve davalı Güvence Hesabı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle,
    bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 2.353,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı Güvence Hesabı"ndan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 1.762,33 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Sigorta A.Ş"den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi