Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1490
Karar No: 2016/8689

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1490 Esas 2016/8689 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, akıl hastası müvekkilinin davalı banka ile yaptığı kredi kartı üyelik sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi için menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, davacının fiil ehliyetinin bulunmadığını tespit etmiş ve davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Kararın bozulması gerektiği belirtilerek, davacının kredi kartı harcamaları sebebiyle sorumlu olacağı miktar hakkında uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, TMK'nın 15. maddesine göre tam ehliyetsiz kişilerin hukuki işlemlerinin hükümsüz olduğu, ancak dürüstlük kuralı ve BK'nun 54. maddesi gibi istisnalar olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, vesayet altındaki kişinin fiil ehliyetine haiz olmadığını diğer tarafı yanılttığı takdirde, zarara uğrayan kişinin bundan sorumlu tutulacağı ifade edilmiştir. Kanunun, tam ehliyetsiz kişileri sömürülmelerine karşı korumak amacını güttüğüne dikkat çekilerek, normal zekalı kişiler gibi hareket eden ehliyetsiz kişilerin
19. Hukuk Dairesi         2016/1490 E.  ,  2016/8689 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 20/11/2014
NUMARASI : 2012/643-2014/1491
DAVACI :..
..
DAVALI ..

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne önelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


- K A R A R -


Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine konu borcun dayanağı olan kredi kartı üyelik sözleşmesi tarihinde müvekkilinin akıl hastası olduğunu belirterek müvekkilinin takip konusu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alınan adli tıp raporu ile davacının kredi kartı üyelik sözleşme tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, fiil ehliyeti bulunmayan kişinin işlemlerinin hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle davacının imzaladığı kredi kartı üyelik sözleşmesi ve kredi kartı başvuru formunun geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık kronik şizofreni denilen akıl hastalığı nedeniyle ...tarihinde vesayet altına alındığı anlaşılan davacının davalı banka ile yaptığı Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi uyarınca almış olduğu banka kredi kartı ile yaptığı harcamalardan dolayı sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak tam ehliyetsiz kişilerin hukuki işlemleri hükümsüzdür (TMK 15. madde). Ancak bu kuralın istisnaları vardır. Bunlardan biri TMK"nun 2. maddesinde de öngörülen dürüstlük kuralıdır. Buna göre, “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz”. TMK"nun 15. maddesinde hükme bağlanan kuralın istisnalarından biri de, BK"nun 54. maddesi hükmüdür. BK"nun 98/2.maddesi yollamasıyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanması mümkün olan BK"nun 54/1.maddesi uyarınca hakkaniyet elverdiği takdirde tam ehliyetsiz olan kişi diğer tarafın batıl hukuki işlemin hüküm ifade ettiğine güveni nedeniyle oluşan zararından sorumludur.









TMK"nun 452/2. maddesinde ise, vesayet altındaki kişinin fiil ehliyetine haiz olduğu hususunda diğer tarafı yanıltmış olması halinde onun bu yüzden uğradığı zarardan sorumlu olacağı öngörülmüştür. Buna göre kendisini ehil bir kişi gibi gösterip hukuki işlem yapan ve bu suretle karşı tarafı zarara uğratan ehliyetsiz kişinin bu zarardan sorumlu olacağının kabulü gerekir. Kanun, tam ehliyetsizlerin yaptıkları hukuki işlemleri batıl sayarken bu gibi kimseleri korumak, kendi menfaatlerine aykırı işlemleri yaparak 3.kişilerce sömürülmelerine engel olmak amacını gütmüştür. Bu tehlikenin ortadan kalktığı normal zekalı bir insanla eşdeğer tarzda hareket ettiği durumlarda, hukuki muamelenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağından kanun bunu himaye etmez. 09.03.1955 gün 22/2.Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nda da belirtildiği gibi, mümeyyiz olmayan kimse temyiz kudretini haiz olsa idi aynı surette hareket edecek, yani normal zekalı bir insan dahi aynı tarzda muamelede bulunabilecek ise ehliyetsiz olduğundan bahisle muamelenin hükümsüzlüğünü ileri sürememelidir.
Somut olayda, davacı ülkemizde tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları banka kredi kartından yararlanmış ve bu suretle bir menfaat elde etmiştir. Davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket edebilen davacının, borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifadan kaçınması hakkın kötüye kullanılmasının tipik bir örneğidir.
Öte yandan, BK"nun 61-66. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre vesayet altındaki kişinin karşı tarafın aleyhine olacak şekilde kendi mal varlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme oranında sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Zira, sebepsiz zenginleşmenin iade borcunun doğması bakımından fiil ehliyetinden yoksun olmak sonuca etkili değildir.
Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak davacının kredi kartı harcamaları sebebiyle sorumlu olacağı miktar yönünden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, ... gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi