Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1502
Karar No: 2016/8690
Karar Tarihi: 11.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1502 Esas 2016/8690 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı bankanın kefalet imzası bulunmayan genel kredi sözleşmesinden sorumlu tutulamayacak olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak senede yönelik açılan davada senedin teminat senedi olduğu kabul edilmiş ve dava kabul edilmiştir. Kararın bozulmasına karar verilmiş ve senedin teminat vasfının devam ettiği, dolayısıyla davacının senetten kaynaklanan borcu sona erdirmediği belirtilmiştir. HMK'nun 201. maddesi uyarınca senede bağlı iddiaların yazılı delille ispat edilmesi gerektiği vurgulanarak kararın bozulmasına hükmedilmiştir. Kanun maddesi: HMK'nun 201. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/1502 E.  ,  2016/8690 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah.sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile dava dışı ... İnş.Şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil olduğunu ve teminat senedi verdiğini, şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra davalı bankaya müracaatı üzerine kredi sözleşmesi uyarınca kefaletinin kalmadığına ilişkin belgenin imzalanarak verildiğini belirterek, müvekkilinin genel kredi sözleşmesi ve senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu senedin krediye ilave teminat teşkil etmek üzere alınmış teminat senedi olduğu, davalının davacıyı kefaletten ibra ettiği, davacının kefalet imzası bulunmayan sözleşmeden sorumlu tutulamayacağı hususlarını tespit eden bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve genel kredi sözleşmesi hakkında kurulan hükme yönelik olup yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin senede ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelindiğinde; davacı taraf, dava konusu 13.03.2009 tanzim tarihli, 600.000 TL. bedelli senedin 13.03.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak davalı bankaya verildiğini iddia ederek senede yönelik iş bu menfi tespit davasını açmıştır.
    Davalı taraf ise, senedin teminat senedi olmadığını, dava dışı kredi borçlusunun temlik cirosu ile senedin davalı banka eline geçtiğini, bankanın yetkili hamil olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece senede yönelik açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
    HMK.nun 201. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin usulüne uygun delillerle davacı yanca ispat edilmesi gerekmektedir. Yukarıda anılan iddia ve savunma karşısında; HMK.nun 201. maddesi uyarınca davacının senede yönelik teminat iddiasını yazılı delille ispat yükü altında bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabul şekline göre de; mahkemece senedin teminat senedi olduğu kabul edilmiş ise de alınan bilirkişi raporu ile davalı bankanın dava dışı kredi borçlusundan 13.03.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklı nakte çevrilen 100.000 TL. bedelli teminat mektubu nedeniyle kredi alacağının bulunduğu, anılan miktar ve ferileri yönünden senedin teminat vasfının devam ettiğinin, davacının 13.03.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinden kefil sıfatıyla sorumlu olmamasının senedin kendi kefaletinin teminatı olmaması nedeniyle senetten kaynaklanan borcu da sona erdirmeyeceğinin gözetilmemiş olması da isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi