11. Ceza Dairesi 2016/8880 E. , 2018/3492 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-26.01.2014 tarihinde ... plakalı araç ile ... ilinden... iline gitmek üzere olan sanığın yapılan yol kontrolünde durdurulduğunda üzerinde kendi fotoğrafının yapıştırıldığı ... isimli şahsın kimlik bilgilerini içeren sahte nüfus cüzdanını ibraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; dosyada mevcut...Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nün 04.02.2014 tarihli raporunda suça konu nüfus cüzdanında soğuk mühür izinin bulunup bulunmadığına ilişkin herhangi bir tespite yer verilmediği anlaşılmakla, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden adli emanetin 2014/76 sırasına kayıtlı suça konu nüfus cüzdanının celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
B-Kabule göre de;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.02.2012 gün, 2012/1445-2013/54 ve 24.09.2013 gün, 2012/1506-2013/391 sayılı ve benzer kararlarında açıklandığı üzere; resmi belgede sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Birinci seçimlik hareket, resmi belgeyi sahte olarak düzenlemektir. Bu seçimlik hareketle, resmi belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmektedir. İkinci seçimlik hareket, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmektir. Bu seçimlik hareketle, esasında mevcut olan resmi belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmaktadır. Birinci ve ikinci seçimlik hareketle bağlantılı olarak belirtilmek gerekir ki; sahteciliğin, belge üzerindeki bilgilerin bir kısmına veya tamamına ilişkin olmasının, suçun oluşması açısından bir önemi bulunmamaktadır. Üçüncü seçimlik hareket ise, sahte resmi belgeyi bilerek kullanmaktır. Kullanılan sahte belgenin kişinin kendisi veya başkası tarafından düzenlenmiş olmasının bir önemi yoktur. Kullanma mütemadi suç şeklinde de gerçekleşebilir. Bu seçimlik hareketlerden birinin veya tamamının gerçekleştirilmesiyle suçun oluşacağı gözetilerek; sanığın olay tarihinde yapılan yol kontrolünde görevlilere suça konu ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ibraz etmesi ile tek bir resmi belgede sahtecilik suçu oluşacağı ve 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; somut olayda uygulanma koşulları bulunmayan TCK"nın 43. maddesinin "eylemin birden fazla mağdura karşı işlendiği" denilmek suretiyle ve bu durumun nasıl gerçekleştiği de açıklanmadan uygulanarak fazla ceza tayini,
2-Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin TCK"nın 63. maddesi uyarınca mahsup edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.