17. Hukuk Dairesi 2015/12301 E. , 2018/1167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaa sebebi ile tapu iptali ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili dilekçesinde müvekkilinin davalı ..."dan boşandığını, boşanmanın eki olan protokola göre dava konusu taşınmazın müvekkiline bırakılacağının karar altına alındığını ancak, infaz gerçekleşmeden ..."ın taşınmazı ..."a sattığını, devrin muvaaza niteliği taşıdığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa taşınmazın değeri olan 100.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., protokol gereğince dava konusu eşine vermeyi kabul ettiğini, ancak paraya ihtiyacı olunca sattığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı ...,evi anlaştığı şekilde satın aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; toplanan deliller, dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne, 92.000,00 TL tazminatın, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davalı ..."ın iyiniyetli üçünçü kişi olması sebebi ile davanın ... yönünden ve fazlaya ilişkin talep yönünden davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından adli yardım talepli ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Davacı ... vekilinin mahkeme hükmünü temyiz ederken davacı ... lehine adli yardım talebinde bulunduğu, bu talebinin değerlendirilebilmesi bakımından, yerel mahkeme tarafından davacının sosyal ekonomik durumunun tespitine yönelik gerekli araştırmaların yapılıp belgelerin dosya arasına konulduğu görülmektedir. Adli yardımdan yararlanabilmenin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK"nın 334/1. maddesinde "Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler" denilmek suretiyle adli yardımdan yararlanabilecek kişilerle ilgili genel çerçeve çizilmiştir.Dosya kapsamındaki belgelerin incelenmesinden; davacının mali durumu itibariyle temyiz harçlarını yatırmasının güç olduğu, bu giderleri ödeme konusunda ödeme gücünün bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin adli yardım talebi kabul edilerek temyiz itirazları incelenmiştir.Dava, TBK"nun 19 (eski 18md) maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.
1-BK"nun 19.maddesinde anlamını bulan muvazaa, tarafların 3.kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uygun olmayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır şeklinde tanımlanabilir. Tarafların görünüşte yaptıkları işlemle, iradelerinin birleştiği işlem birbirinden farklılık taşıdığı durumlarda muvazaanın söz konusu olduğu kabul edilmelidir. Kural olarak üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle zarara uğradıkları takdirde tek taraflı ve çok taraflı hukuki muamelelerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaalı bir işlem ile üçüncü kişinin zarar görmesi ona karşı işlenmiş bir haksız eşlem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile zararı gördüklerinin benimsenebilmesi için onun işlemi yapandan alacağının bulunması ve bulacağın ödenmesini önlemek için muvazaalı işlemin yapılmış olması gerekir.Somut olayda, dava konusu taşınmazın, davacı alacaklı ... ile davalı borçlu... nin ...Aile Mahkemesi"ni 2011/404 E sayılı dosyası ile görülen boşanma davasında tarafların aralarındaki protokol gereğince davalı tarafından davacı alacaklıya verilmesi yönünde anlaştıkları, aile mahkemesince söz konusu protokolün kabul edilerek tarafların boşanması yönünde hüküm kurulmasına rağmen davalı borçlu
tarafından protokol gereği yerine getirilmeyerek davacı alacaklıya devretmesi gereken gayrımenkulün 09.10.2013 tarihinde 60.000,00 TL bedelle borçlu davalı ... tarafından davalı ... ya satıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında davalı 3. kişi olan ... ile davalı borçlu arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davalı ..."ın da kötü niyetli olduğunu, muvazaa ilişkisini ortaya koyacak tanıkların dinlenmesi talep edilmesine rağmen dinlenmedikleri ileri sürülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalılar arasındaki ilişkinin tespiti açısından davacı vekili tarafından tanık bildirdiği halde tanıkların çağrılıp dinlenmedikleri de görülmüştür. Davacı tarafın delil listesindeki tanıklarının çağrılarak davalılar arasındaki ilişkinin ne olduğunun sorulmadan muvazaa olgusuna ilişkin davalı ... ın kötü niyetli olup olmadığı araştırılmadan eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre davanın dayanağı olan ... Aile Mahkemesi"nin 2011/404 E sayılı dosyasındaki boşanma davasındaki tarafların imzaladıkları protokolde ... Mah. ... Sok, ... kain, 2 katlı binanın üst katı ve çatısının kullanımı ve mülkiyetinin “davacıya bırakıldığı, 28.03.2012 tarihli tavzih kararına göre bahsi geçen gayrımenkulün ... Mah. 681 ada, 28 parsel olduğunun tavzih edildiği, dava konusu gayrımenkulün tapuda arsa vasfında olduğu, arsa üzerinde yer alan binanın kat irtifakının yapılmadığı ve kat mülkiyetinin kurulmadığı anlaşılmaktadır.İnşaat Mühendisinden alınan 01.10.2014 tarihli raporun incelenmesinde davaya konu edilen daire ile ilgili arsa ve bina değeri ayrı ayrı hesaplanarak gayrımenkulün tamamının değeri bilirkişi tarafından 88.120,00 TL olarak belirlenmiş ancak davaya konu terasın ortak alan olması sebebi ile değerinin belirlenmediği görülmüş, mahkemece taktir hakkı kullanılarak teras kat için de bir miktar tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak teras için 3.880,00 TL değer biçildiği, davacı tarafa toplamda 92.000,00 TL ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece terasın değeri hususunda bilirkişiden ek rapor almadan teras ile ilgili taktiri bir değer belirlenerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
3-Davacı vekili davalı ..."ın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2)nolu bentte açıklanan sebeplerle davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasının (3) nolu bentte açıklanan sebeplerledavacı vekili ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 21.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.