İstanbul Ceza Kararları - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/17188 Esas 2015/36433 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17188
Karar No: 2015/36433
Karar Tarihi: 21.12.2015

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/17188 Esas 2015/36433 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Mahkeme, sanığın hakkında açılan davada müştekinin katılmak isteyip istemediğinin sorulmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle, müştekinin davaya katılmasına karar vermiştir. Ayrıca, sanık hakkında verilen cezada kazanılmış haklar saklı tutulduğu için bozma sonrası cezanın daha ağır olamayacağı belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının verilmediği ifade edilmiştir, ancak Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında bu hususun dikkate alınabileceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 238/2., 237/2. ve 260. maddeleri, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 326/son maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesi kararda yer almaktadır.

3. Ceza Dairesi 2015/17188 E. , 2015/36433 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 1 - 2013/299980
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2013/186 (E) ve 2013/276 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Müşteki bozma öncesi görevsiz mahkemede ve bozma sonrası yargılama aşamasında, sanık hakkında şikayetçi olduğunu bildirmesine rağmen, müştekiye 5271 sayılı CMK"nin 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemediği sorulmadığından müştekinin sanık hakkındaki hükme yönelik temyiz istemi katılma talebi olarak değerlendirilip, müştekinin 5271 sayılı CMK"nin 237/2 ve 260. maddeleri uyarınca kamu davasına katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında bozma öncesinde kurulan ilk hükme yönelik olarak katılanın bir temyiz isteminin bulunmadığı, Dairemizce de ilk hükmün 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakları saklı tutularak bozulduğu anlaşılmakla, ilk hükmün aleyhe temyiz edilmemesi nedeniyle bozmadan sonra kurulacak hükümdeki cezanın 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca ilk hükümdeki cezadan daha ağır olacak şekilde sanık aleyhine bozulamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına karar verilmemiş ise de, 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilerek infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin ve katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.