Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/873
Karar No: 2022/50
Karar Tarihi: 20.01.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/873 Esas 2022/50 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/873 Esas
KARAR NO: 2022/50
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/12/2019
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; --- hesap numarası ile abonesi olduğu tesisata ait bir kısım elektrik tüketim bedellerini ödemediğinin müvekkil şirket kayıtları ile tespit edildiğini, davacı---------- akdedilmiş olduğunu belirttiği ---- kapsamında doğduğunu belirttiği fatura alacaklarını davalının ödememiş olduğunu, bu sebepten, taraflarınca davalı aleyhine, ödenmediğini iddia ettiği fatura alacaklarının tahsili amacıyla ------- tarihli dilekçesi ile haksız olarak itiraz etmiş olduğu gerekçesi ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirttiği davalının bu itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili duruşmalarda önceki beyanlarını tekrarla, çoğun içinde az da vardır kuralı da gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesini beyan etmiştir.
CEVAP /TALEP:6100 Sayılı HMK'nın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı yargılamanın belirli bir aşamasından sonra kendisini vekille temsil ettirmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin ödenmediği iddiası ile icra takibine konu ettiği faturaların büyük çoğunluğuna ilişkin bilgi belge ve evrakları iş bu dosyaya sunamadığını, bu dosyaya sunmuş olduğu evrakları da icra takibine konu etmediğini, icra dosyasının esas numarasına bakıldığında -----yılından itibaren bir dosyaya itiraz edilmesi ve bu itirazdan --- süreyle haberdar olunmamasının hayatın olağan akışına ve hukukun genel işleyişine aykırı olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi --- o tarihler arasında ceza infaz kurumunda olduğunu ve ceza infaz kurumuna girmeden önceki süreçte davaya konu adresteki kiracılık sözleşmesinin feshedilmiş olduğunu, şirket yetkilisinin ceza infaz kurumuna girmesi ile birlikte o adreste ticari faaliyetlerine son verildiğini ve belirtilen adreste bulunan taşınmazın maliki --------bulunan adresini başka bir kişiye kiraladığını,---- tarihinden itibaren müvekkil ile ---- arasında kira ilişkisinin sona erdiğini, bu nedenle bu tarihten sonraki borçlara ilişkin müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı şirketin mahkemeyi yanıltmak amacıyla eksik ve dava konusu olmayan belgelerle kötü niyetli olarak hareket ettiğini, davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve başlatılan icra takibi ve akabinde açmış oldukları işbu davanın haksız ve kötü niyetli olduğundan davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili duruşmada benzer gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER: ---- Taraflar arasında akdedilen her türlü------, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava ,-----uyarınca İtirazın İptali ve Tazminat istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenip zapta geçirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas -----sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.'nın 67.maddesinde; ---- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ---- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın---- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.---Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. ----Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır." hükmü bulunmaktadır.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin,----- sayılı dosyasından davalı-borçlu hakkında hizmet sözleşmesi kapsamında kesilen elektrik enerjisi tüketimine ilişkin faturalara dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve icra dosyası içeriğinde itiraz dilekçesinin tebliğine rastlanmadığından öğrenme tarihi esas alınacağından bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış, abonelik sözleşmesi, ilgili bilgi ve belgeler ile faturalar getirtilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için resen seçilen bir ----- bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ---- tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre özetle; taraflar arasında----- icra takibine giriştiği, bu faturaların hangisinin icra takibine konu edildiğinin anlaşılamadığı, bunun açıkça belirtilmesi gerektiği, bu şekilde bir kanaat edinilemediği ve hesap yapılamadığı yönünde tespit ve görüşlerini içeren rapor verilmiştir. Mahkememizce işbu rapor taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan ve itiraz dilekçeleri ve sözlü açıklamalar da değerlendirilmiştir. Yapılan inceleme ve değerlendirmede taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ve düzenlen faturalara ilişkin esasen bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalı davaya yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde cevap vermediğinden iddiayı inkar etmiş sayılmakla birlikte; icra takibine ve bilirkişi raporuna itirazında şirketin adreste faaliyetine son vermesine rağmen kiralayan dükkan sahibinin dükkanı üçüncü bir kişiye kiraya verdiğini ve yeni kiracının faturaları ödemediğini savunmuştur. ---- davranma yükümlülüğü altında bulunan davalının, yasa gereği kiracılık sıfatının ve sözleşmesinin anahtarın teslimi ile son bulacağı ilkesi nazarında işbu savunmasına kıymet verilmemiştir. Öte yandan alacaklı tarafın alacağının kısmen icra takibine ve davaya konu edebilme hakkı kapsamında dosyaya sunulan ve ödendiği yönünde bir savunma ve belge getirilmeyen faturalara göre ve özellikle kiracılık sıfatının kanunen son bulduğuna ilişkin bir bilgi ve belgede sunulmadığından toplam alacağın içinde kalan icra takibine konu alacak yönünden iddianın ispat edildiği düşünülmüştür. Bu nedenle bilirkişiden ek rapor alınmasına veya yeni bir bilirkişi görevlendirilerek hesap yapılmasına gerek görülmemiştir. Binaenaleyh, davacı şirketin davasını TMK'nın 6 ve HMK'nın 190 maddeleri gereğince açıkça ispatladığı sonuç ve kanaatiyle davacının davasının kabulü ile davalı-borçlunun-----dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise ----- kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda sonuca, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre takip miktarı ve faturalar arasındaki farka göre mahkemece yapılan hukuki değerlendirmeye göre ulaşılması ve ayrıca davalının yaptığı itirazın kiraya ilişkin hukuk bir yanılgıya dayanması ve faturaların takipte açıkça gösterilmemesi nedeniyle alacak/borç likit/muayyen olmadığı kanaatiyle tazminat talebi dinlenmemiştir.
6100 Sayılı HMK'nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ----- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK'nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) 2004 sayılı İİK'nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun ---- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 82,04 TL karar ve ilam harcına 44,40 TL peşin harç ile icra dosyasında alınan 7,60 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 30,04 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca------- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 183,65 TL posta masrafı, 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 678,85 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan 1.201,04 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,----
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK.'nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar itibariyle (1.532,93 TL<8.000,00) İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi