11. Hukuk Dairesi 2016/12617 E. , 2018/4214 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/06/2016 tarih ve 2015/447-2016/594 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 04.05.2012 tarihinden 29.01.2013 tarihine kadar cezaevinde olduğunu, bu süreçte müvekkilinin kimlik bilgilerinin kim olduğu bilinmeyen şahıslar tarafından kullanılarak davalı bankadaki hesaplara bağlı kredi kartı ve hesap bilgilerinden yararlanılarak, sahte kimlik ve sahte telefon hatları temin edilerek müvekkili adına işlemler yapıldığını, şahısların bir şekilde internet şifresi temin ederek diğer hesaplara EFT yaptığını, bu işlemler sonucunda müvekkilinin 4.230,00 TL zarara uğratıldığını, bu işlemlerde gerekli özeni göstermeyen ve güvenlik sağlamayan davalı bankanın sorumlu olduğunu, ileri sürerek 4.230,00 TL’nin 28.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacıya verilen parolaların sadece kendisi bilgisinde olduğunu, davacı tarafın şifrelerini iyi muhafaza edemediğinden dolayı kendisinin kabahatinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının cezaevinde olduğu süreçte adına davalı banka nezdinde işlemler yapıldığı ve davacı adına GSM hatları açıldığı, davacının cezaevinde olduğu 28/05/2012 tarihinde sahte kredi kartından üç farklı işlemle toplamda 4.230,00 TL çekildiği, bu durumda banka tarafından yeterli güvenlik tedbirlerinin alınmadığı ve şahısların kimlik bilgilerinin yeterince sorgulanmadığı, gerekçesiyle davanın kabulü ile 4.230,00 TL"nin 28/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, TTK"nın 4/(1)-f maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın; bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları mutlak ticari dava sayılır. Ayrıca, TTK"nın 5/(1) maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli
olduğu, TTK’nın 5/(3) maddesi uyarınca da, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Buna göre, görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan, yargılamanın her safhasında re"sen gözetilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, dava tarihi olan 26.05.2014 tarihi itibariyle bankacılık işlemleri nedeniyle ortaya çıkacak ihtilafların, mevduat sahibinin tacir sıfatını taşıyıp taşımadığına ve mevduatın vadeli olup olmadığına bakılmaksızın mutlak ticari dava olarak asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/(1)-f maddesi kapsamında ticari dava niteliğinde olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.