Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/10079
Karar No: 2021/1177
Karar Tarihi: 11.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/10079 Esas 2021/1177 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/10079 E.  ,  2021/1177 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, öncesinde müvekkili ile müvekkilinin halası ... adına hisseli olarak kayıtlı bulunan taşınmazın, ortaklığın giderilmesi davası sonucu tek malikinin müvekkili olduğunu, davalının ise halasının evlatlığı olduğunu, halası ile davalının taşınmaz üzerindeki evde birlikte oturduklarını, taşınmazın tamamı kendi adına tescil edilmesine rağmen müvekkilinin taşınmazda oturmalarına olur verdiğini, ancak halasının 10.08.2013 tarihinde vefat ettiğini, bunun üzerine davalının taşınmazdan çıkmasının istendiğini, davalının taşınmazdan çıkmadığı gibi müvekkilinin yıllar önce halasından satın aldığı başka bir taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil davası açtığını öne sürerek elatmanın önlenmesine, halasının ölüm tarihinden itibaren 21 aylık kira bedeli olarak 4.200 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13.04.2016 tarihli talep miktarı artırımı dilekçesi ile ecrimisil istemi yönünden talebini 5.850,00 TL olarak arttırmıştır.
    Davalı vekili, müvekkilinin annesi ..."in ölümü üzerine davacının müvekkiline taşınmazdan çıkmasını söylediği hususunun gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin dava konusu evde 30 yıldır oturduğunu, taşınmazda oturduğu sürede iyiniyetli olarak bir takım tadilat, tamirat ve yenilemeler yaptığını, ölüm tarihinden sonra 21 ay davalının taşınmazda oturmasına müsaade edilmesinin olur verildiği anlamına geldiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının dava konusu taşınmazı kullanma konusunda hukuken korunmaya değer herhangi bir hakkının bulunmadığı, davacının öncesi itibariyle aralarındaki aile yakınlığı gereği davalının taşınmazda oturmasına müsade ettiği, ancak halasının vefatından sonra dava konusu taşınmazdan çıkmasını arzu ettiği, bu şekilde rızanın ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
    1. Davalı vekilinin elatmanın önlenmesi istemine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davalı vekilinin ecrimisil istemine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 25 parsel sayılı taşınmazın öncesinde bahçeli kargir ev, fırın, dükkan ve depo niteliği ile 4/8’er hisseler ile davacı ile halası ... adına kayıtlı iken, ortaklığın giderilmesi davası neticesinde yapılan cebri satış uyarınca 07.12.2007 tarihinde tam hisseli olarak davacı adına tescil edildiği, davalının taşınmaz üzerinde mülkiyetten veya kayıttan kaynaklanan bir hakkının olmadığı, tarafların kabulünde olduğu üzere davalı ile annesi ...’in 10.08.2013 tarihinde kadar davacının muvafakati ile taşınmaz üzerindeki evde birlikte oturdukları, davacının bu tarih itibarı ile muvafakatini geri aldığını öne sürerek ecrimisil isteminde bulunduğu, davalının ise ...’in ölüm tarihinden sonra muvafakatin geri alındığı hususunun gerçeği yansıtmadığı açıklanarak davaya karşı konulduğu, bir kısım davacı tanıklarının halasının ölümünden sonra taşınmazın boşaltılması konusunda davacının uyarılarda bulunduğunu, bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunduğunu beyan etmesine rağmen, davalı tanıklarının halasının ölümü sonrasında da davacının, davalının taşınmazda oturmasına müsade ettiğini beyan ettikleri, tüm bunların yanı sıra davalı tarafından davacı aleyhine 15.09.2014 tarihinde, dava konusu olmayan 103 parsel sayılı taşınmazdaki ... hissesinin davacıya satımına ilişkin tapu iptali ve tescil davası açıldığı anlaşılmaktadır.
    Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK"nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
    Haklı bir nedene dayanılarak yapılan işgallerde şagilin iyiniyetli olduğu kabul edilir ve ecrimisile hükmedilemez.
    Tüm bu açıklamalar kapmasında Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olduğunu söylemek mümkün değildir.Şöyle ki; başlangıçta davalının kullanımının davacının rızasına dayalı olduğu, taraflar arasında rızanın ortadan kalktığı tarihe ilişkin olarak ihtilaf bulunduğu, bu hususta taraf tanıklarının beyanları arasındaki çelişki giderilmeden Mahkemece, davacının halasının vefatından sonra rızasını geri aldığının kabul edildiği tespit edilmiştir.
    O halde, Mahkemece yapılacak iş, rızanın ortadan kalktığı tarihin taraf tanıklarından ayrıntılı olarak sorulması, taraf tanıklarının beyanları arasında çelişki bulunduğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 261/1 maddesi uyarınca çelişkinin yüzleştirmek suretiyle giderilmeye çalışılması, bundan sonra tüm taraf tanık beyanlarının, tapu iptali ve tescile yönelik ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/341 Esas sayılı dosyası ile birlikte tartışılıp değerlendirilmesi ve ondan sonra oluşacak sonuca göre davacının ecrimisil talebi hakkında bir karar vermek olmalıdır.
    Tüm bu hususlar düşünülmeden eksik araştırma ile ve HMK’nin 26. maddesine de aykırı olarak talebi ve dava tarihini aşar şekilde yazılı gerekçe ile 29 aylık ecrimisil bedeline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi