8. Hukuk Dairesi 2015/7859 E. , 2015/16971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2014
NUMARASI : 2013/427-2014/532
A.. Y.. ile H.. K.. ve İ.. O.. aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 05.11.2014 gün ve 427/532 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan H.. K.. vekilleri tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.09.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden H.. K.. vekili Avukat P.. A.. ve karşı taraftan İ.. O.. geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 387 ada 11 parsel üzerindeki 3 katlı binanın müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek söz konusu muhdesatın tespiti isteğinde bulunmuştur.
Davalı, H.. K.. davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı İsmail usulüne uygun tebligata rağmen yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı H.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında güncel hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şart olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde, davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.)
Dava konusu 387 ada 11 parsel sayılı taşınmazın dosya içeriğinde bulunan tapu kaydına göre, davalı H.. K.. takip alacaklısı olup, tapu kayıt malikleri arasında bulunmadığı gibi mirasçı olduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davalıdan, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunulması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasının açılmasına olanak bulunmamaktadır. Davalılardan H.. K.."e yönelik dava bakımından taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL. Avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil marifetiyle temsil olunan davalı H.. K.."e verilmesine, sair hususların incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı H.. K.."e iadesine 29.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.