17. Hukuk Dairesi 2016/11927 E. , 2018/1311 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 08/12/2015 gün, 2015/11361.64 Esas, 2015/13543 Karar sayılı karar ve itiraz hakem heyetinin 16/02/2016 tarih ve 2016/İ.6 Esas, 2016/İHK-310 Karar sayılı kararı süresi içinde başvuru sahibi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Başvuru sahibi vekili talebinde; başvuru sahibine ait mesken olarak kullanılan bağımsız bölümün DASK tarafından teminat altına alındığını, 24.05.2014 tarihinde meydana gelen deprem sonucu taşınmazın kullanılamaz hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50.000,00 TL tazminatın depremin meydana geldiği tarihinden itibaren avans faizi ile karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Başvuru sahibi vekili; 10/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep değerini 71.400,00 TL olarak ıslah etmiştir.Karşı taraf vekili, binanın deprem öncesinde de yeterli güvenliğe sahip olmadığı ve yıkım kararının yapısal kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle hasarın teminat kapsamında olmadığını, sigorta esas olarak zarar sonrası yapının olaydan bir gün önceki performansına getirilmesi için yapılacak harcamaları karşılayacağından, eski tarihlerde yapılmış binanın yeni deprem yönetmeliklerine göre yıkılıp yeniden yapılmasının DASK sigortası kapsamında olmadığını, tespit edilen hasar miktarının muafiyet altında kaldığını belirterek başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile (sigorta değerinin muafiyet indiriminden sonra) 69.972,00 TL tazminatın 16.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile DASK"dan tahsiline karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince karşı taraf vekili tarafından yapılan itirazın kabulü ile hakem heyeti kararının kaldırılmasına, 258,86 TL"nin 01.12.2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile DASK"dan tahsiline karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, başvuru sahibi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, deprem nedeniyle DASK poliçesine dayanan tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamına göre somut olayda, başvuru sahibine ait mesken olarak kullanılan bağımsız bölümün deprem sonucu ağır hasara uğraması neticesinde kullanılamaz hale geldiği ve yetkili makamlarca verilen yıkım kararı gereği yıkımının yapıldığı anlaşılmaktadır. Hakem heyetince aldırılan raporda, davacıya ait sigortalı konutun depremde hafif hasar gördüğü, hasarın onarılıp binanın deprem öncesi güvenliğine getirilmesi gerektiği, deprem öncesinde de yapı denetim firması sonuçlarından yeterli güvenliğe sahip olmadığının anlaşıldığı, binanın kullanılabilmesi için sadece onarım değil, bir güçlendirme de gerektiği, ancak bu yetersizliğin deprem hasarı ile ilişkili olmadığı için sigortanın sorumlu olmadığı belirlenmiş; ancak hakem heyetince bu rapora itibar edilmeyerek başvuru sahibine ait bağımsız bölüm için deprem öncesinde davalı tarafından aralıksız poliçe düzenlendiği, dolayısıyla taşınmazın bilirkişinin iddia ettiği gibi ayıplı bir bina (taşıyıcı sisteminde sorun taşıyan) olmadığı, TTK"nun 1281 maddesine göre rizikonun teminat dışı kaldığının ispat yükünün davalıya ait olduğu, davalının aralıksız yapmış olduğu poliçeler ile binanın teminat içinde olduğunu defaatle teyid ettiği gerekçesi ile poliçe teminat limiti olan 71.400,00 TL"den %2 muafiyet indirimi yapılarak 69.972,00 TL tazminata hükmedilmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, karara karşı davalı tarafından yapılan itirazın kabulü ile hakem heyeti kaldırılıp rapora itibar edilerek binanın deprem öncesinde de yeterli güvenliğe sahip olmadığının, binanın kullanılabilmesi için sadece onarım değil, bir güçlendirme de gerektiği, bu giderlerin poliçe kapsamında olmadığı, binanın depremde hafif hasar gördüğü ve yalnızca sigortalı daire payına düşen ortak alan hasarından muafiyet bedeli düşüldükten sonra 258,86 TL"nin kabulüne karar verilmişse de yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması isabetli değildir. Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları gereği bu sigorta ile depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar sigorta bedeline kadar DASK tarafından teminat altına alınmıştır. 24.05.2014 tarihinde meydana gelen deprem sonucu başvuru sahibine ait bağımsız bölümün bulunduğu binada yetkili makamlarca tespit edilip yıkım ile neticelenen ağır hasarın, hafif hasar olarak nitelendirilmesi sonucu güçlendirme metotları ve imalatı ile güvenli hale getirileceği yolundaki bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda karar verilmesi dosya kapsamına uygun düşmemektedir.TTK 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasa"nın 1281. maddesi hükmüne göre, rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın da kural olarak sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmekte olup davalı sigorta şirketi rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığına dair somut delil ortaya koyamamıştır.Poliçe tanziminden sonra gerçekleşen deprem nedeniyle binanın ağır hasar gördüğü, resmi makamlarca ağır hasarlı olarak yıkım kararı alındığı ve bu şekilde kayıtlara geçtiği anlaşılmıştır.Ayrıca başvuru sahibine ait bağımsız bölümün bulunduğu binadaki diğer bağımsız bölümlere ilişkin emsal olarak gösterilen dosyalardaki davacılara ait taleplerin kabulüne ilişkin kararların da Dairemizce onanmış oldukları görülmekle teminat gereği ödenmesi gereken gerçek zarar olan rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyetinin tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazın kabulü ile hakem heyeti kararının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle başvuru sahibi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden başvuru sahibine geri verilmesine 26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.