
Esas No: 2016/13855
Karar No: 2018/4276
Karar Tarihi: 05.06.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13855 Esas 2018/4276 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.07.2016 tarih ve 2015/163-2016/143 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." asıl unsurlu seri markaları bulunduğunu, davalı ... tarafından müvekkili markaları ile iltibas oluşturur şekilde 2012/96641 sayılı "... +şekil" ibareli marka başvurusu yapıldığını, müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve başvurunun tümüyle reddi gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu, müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını ileri sürerek 2014-M-16802 sayılı YİDK kararının iptaline, markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davalı başvurusu ile davacı markalarının benzer olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, başvuruda “...” ibaresinin tali unsur olarak yer aldığını, bu nedenlerle markalar arasında, bütün olarak, görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı başvurusu standart karakterle yazılmış "..." ibaresinden oluştuğu, asıl unsurun bu ibareden oluştuğu, davacı tarafın itiraza mesnet markalarında "..." ibaresinin asıl unsur olduğu ve "..." ibaresinin ortak olduğu, davalı markasında yer alan "..." sözcüğünün bir kadın ismi olması ve tek başına ayırt edici niteliği olmaması sebebiyle, karşılaştırma esnasında vurgunun "..." ibaresinde toplanmasına neden olduğu, ayrıca davacı markalarının "..." sözcüğünün önüne ya da arkasına konulan ek sözcüklerle oluşturulması nedeniyle, ortalama tüketicilerce davalı markasının davacıya ait seri markalardan biri olarak algılanabileceği, davacı markalarının kapsamı ile davalı başvurusun kapsamının benzer olduğu, bu nedenle başvuru ile itiraza mesenet markaların işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılması riski bulunacak düzeyde benzer oldukları, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b hüküm anlamında tescil engelinin oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, TPE YİDK’nun 2014-M-16802 sayılı kararının iptaline, 2012/96641 sayılı marka tescil edilmediğinden hükümsüzlüğe ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekili ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekili ve davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPE ve davalı ..."tan alınmasına, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.