20. Hukuk Dairesi 2019/3895 E. , 2020/968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ... Merkez, ... köyü 675 parsel sayılı taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 08/12/2006 tarihli kararı sonucunda 3815,83 m2"lik kısmının orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, verilen kararın 15/11/2007 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tazminat ödenmeksizin tapu kaydı iptal olunan taşınmazın değerine karşılık gelmek üzere TMK"nın 1007. maddesi uyarınca şimdilik 10.000 TL"sinin tapunun iptal edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 27.06.2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle talebini 320.529.72 TL"ye yükseltmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 320.529,72 TL tazminatın 15/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından davacı tarafından 1987 yılında satın alma yoluyla edinilen ... köyü 675 parsel sayılı taşınmazın yörede yapılan ve 17.07.2002 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında orman sınırı dışında bırakıldığı, Orman Bakanlığı tarafından açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu ... Kadastro Mahkemesinin 2006/2-3 E.-K. sayılı kararıyla davanın kısmen kabulü ile taşınmazın 3815, 83 m2"ik kısmının orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği ve hükmün 15.11.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının, adına kayıtlı bulunan taşınmazının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasına ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal metodu kullanılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 25.02.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.