10. Hukuk Dairesi 2019/1349 E. , 2019/3805 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
KARAR
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 17.12.2012 tarih 2012/15503 E., 2012/25943 K. ilamı ile düzeltilerek onanmıştır.
Hükmün, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, mahkemece, söz konusu kararın kesinleştiği ve karar düzeltme yolunun da kapalı olduğundan bahisle, temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiştir.
Ek kararın ve asıl hükmün davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dava rücuan tazminat istemine ilişkin olup, her ne kadar esasa ilişkin hüküm, Dairemizce düzeltilerek onanmış ise de, davalı ...’a yapılan tebliğlerin usulüne uygun olmadığından, Dairemiz kararının maddi hataya dayalı olduğu ve dosyanın kesinleşmediği anlaşılmakla, Davalı ... vekilinin temyiz talebinin reddine dair 12.11.2018 tarih ... E., 2011/678 K. sayılı EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının Hollanda’da ikamet ettiği ilgili muhtar tarafından belirtilmesi ve zabıta tarafından adres tespiti yapılamaması üzerine, bütün tebliğlerin ilanen yapıldığı anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesi, tebligat yapılacak şahsın bilinen en son adresine tebligat yapılacağına, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın buraya yapılacağını hüküm altına almıştır. Aynı Kanunun 28. maddesi gereğince kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri bulunamayan tebligat muhatabının, adresi meçhul sayılır. İlan yolu ile tebligat, başvurulacak en son yol olduğundan, mahkeme, muhatabın adresini resmi ve özel Kurum ve dairelerden veya zabıta aracılığıyla soruşturarak tespit ettirebilir.
Ayrıca, ilanen tebliğde, ilan metninin mahkeme ilan tahtasına asılması yoluyla da ilan edilmesi Tebligat Kanunu"nun 29. maddesi gereğidir.
Belirtilen açıklamalar ışığında mahkemece, ilanen tebliğ yolunun en son yol olduğu gözetilmek kaydıyla, davalı ...’ın adresi daha detaylı araştırılıp (Hollanda adresi tespit edilmeli) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmadığı ve bu kapsamda Dairemizin 17.12.2012 tarih 2012/15503 E., 2012/25943 K. sayılı ilamının maddi hataya dayalı olduğu anlaşıldığından söz konusu Kararımızın ORTADAN KALDIRILMASINA,
3-Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle, tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Anayasanın 36. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. (HUMK"nun 73.) maddelerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre; mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile, mutlaka dava ve duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi, ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hâllerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanarak işin esasına girildikten sonra, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir. Değinilen işlemler nedeniyle tebligat, bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Bu nedenle, tebliğ ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri tamamen şeklidir. Kanunun amacı, tebliğin muhatabına ulaşması, konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususun belgeye bağlanmasıdır. Hâl böyle olunca, kanun hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur.
Dava konusu olayda, dava dilekçesinin davalı ...’a yöntemince tebliği ve taraf teşkili sağlanmadan, ilgili davalının cevap ve savunma hakkı kısıtlanarak davanın esasına girilip hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, sair hususlar incelenmeksizin davalı ...’ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 24.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.