
Esas No: 2021/736
Karar No: 2022/40
Karar Tarihi: 17.01.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/736 Esas 2022/40 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/736 Esas
KARAR NO : 2022/40
DAVA : Olağanüstü Genel Kurul İstemli
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ... Müdürlüğünde ... sicil numarası ile kayıtlı olan (VKN: ...) ... A.Ş.’nin 986.691,00 hissesine sahip olduğunu, bunun da şirketin %39,25704 oranına tekabül ettiğini, ortağı bulunduğu şirketin yönetim kurulunun ise ana sözleşmeye göre tek kişiden oluşmakta olup, ...'un bu şirketin tek kişilik yönetim kurulu üyesi ve başkanı olduğunu, ... Şirketinin son genel kurulunun (2017-2018-2019 yıllarına ilişkin olarak) 06.08.2020 tarihinde toplanmış olup 2020 yılı genel kurulu, o tarihten bugüne dek noterden yapılan çağrı da dahil olmak üzere ısrarlı yazılı ve sözlü çağrılara rağmen halen toplanmamış bulunduğunu, ...'un 06.08.2020 tarihinde yapılan genel kurulda ... Şirketinin sadece Şirket hisselerinin %7,82048 oranına tekabül eden 195.512 emanet hissenin üzerinde gözükmesine karşın, yönetim kurulu başkanı olduğu ... şirketinin çoğunluk hissesine sahip olan ... Müdürlüğü' nde ve konuşmanın başına geliyorum sicil numarası ile kayıtlı ... San ve Tic. A.Ş.’nin, temsil yetkisini kullanarak o tarihte ... şirketinin hakim ortağı ...’ın da aday olmasına karşın kendisini tek kişilik yönetim kuruluna seçtirdiğini ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu ... Şirketinin son genel kurulunun (2017-2018-2019 yıllarına ilişkin olarak) 06.08.2020 tarihinde toplanmış olup 2020 yılı genel kurulu, o tarihten bugüne dek noterden yapılan çağrı da dahil olmak üzere ısrarlı yazılı ve sözlü çağrılara rağmen halen toplanmamış bulunduğunu, zira halen ... A.Ş. yönetim kurulu başkanı olan ...'un 06.08.2020 tarihinde yapılan genel kurulda ... Şirketinin sadece gerçekte ...’a ait %7,82048 emanet hissesine sahip olmasına karşın, o tarihte yönetim kurulu başkanı olduğu (davalı ... şirketinin çoğunluk hissesine sahip olan ... Müdürlüğünde ... sicil numarası ile kayıtlı) ... San ve Tic. A.Ş.’nin temsil yetkisini kötüye kullanarak yine o tarihte ... ( ve ... ) şirketinin çoğunluk hissesine sahip ortağı ...’ın da aday olmasına karşın kendisini tek kişilik yönetim kuruluna seçtirmiş ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, bu nedenle yapılacak bir genel kurulda anılan kişi (...) sadece gerçekte ...’a ait %7,82048 oranına tekabül eden 195.512 emanet hisse sahibi olduğu için ... A.Ş.’nin yeniden yönetim kurulu üyesi/başkanı olmasının artık mümkün olmadığını, bu şekilde, fırsatçılık yaparak hakim ortakların iradesine aykırı olarak kendisini davalı ... A.Ş.’nin tek kişilik yönetim kuruluna seçtiren ve yönetim kurulu başkanı olan ...'un o tarihten bugüne dek bu görevini ve bu görevin kendisine verdiği yetkiyi aşağıda izah edileceği üzere sürekli kötüye kullandığını, bu çerçevede yönetim kurulu başkanı ...’un; bu görev ve yetkisini kötüye kullanarak ... Şirketi’nin zararına işlemler yaptığını, müvekkilinin ortağı olduğu bu şirkete çok ciddi zararlar verdiğini, şirketin ve müvekkilinin de aralarında bulunduğu ortakların menfaatlerini korumadığını, yönetimde son derece keyfi davrandığını, görevini yapmasını engelleyen/güçleştiren hastalıklarının bulunduğunu, pandemiyi bahane ederek Edremit’te oturduğunu, bunun dışında Şirket merkezine gelmediğini, rutin işlerle dahi ilgilenmediğini, ölümünden önce mali müşavir ve müdürler dahil hiçbir şirket personelinin yönetim kurulu başkanı ...’a ulaşamadığını, vergi ve sair borçlarının ortaklar tarafından ödenmek zorunda kalındığını, SMMM’lerle yapılmış bir sözleşme bulunmadığını, bu çerçevede TTK’ nu ve esas sözleşme kapsamında görevini yerine getirmediğini/yapmadığını, şirkete zarar verme dışında başkaca bir faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin ortağı bulunduğu ... şirketinin menfaatlerinin korunması bakımından ve tek kişilik yönetim kurulunu oluşturan ...’un keyfi ve art niyetli davranışları sonucu şirketin çok ciddi zarar görmesi nedeniyle şirket genel kurulunun bir an önce toplanması gerektiğini, buna göre mülkiyeti ... A.Ş.’ye ait olan İstanbul ili, ... ilçesi, ... mahallesi adresinde bulunan ve tapuda ... pafta ... ada ... ve ... numaralı parsellerin bir kısmını işgal eden ... adlı şahıs hakkında müvekkilin ortağı olduğu Şirket tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2019/... Esasına kayıtlı dosyası üzerinden ecrimisil talepli meni müdahale davası açıldığını ancak Yönetim Kurulu Başkanı ...' un, işbu davadan ortaklara herhangi bir bilgi vermeden, karar almadan, temsil yetkisini kötüye kullanarak, avukatların haberi dahi olmadan, gizli bir anlaşma yaparak tek başına, gerçeğe aykırı olarak 21.06.2021 tarihinde sulh olunduğu gerekçesiyle feragat ettiklerini ancak yönetim kurulu başkanı ...’un gerçekte şirket iradesini yansıtmayan, tamamen keyfi olan bu feragati sonucunda davalarının reddedilmiş olup, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin akıl almaz zarara uğradığını, ...'un yönetim kurulu başkanı olarak görüldüğü üzere şirketin hiçbir işiyle ilgilenmediğini, şirketi zor duruma sokmakta ve telafisi mümkün olmayan zararlara uğrattığını, bu hususun aynı zamanda şirkette organ yokluğu olduğunu da ortaya koyduğunu belirterek açıklanan nedenler ile işin özelliği ve aciliyeti dikkate alınarak, duruşma açılmaksızın evrak üzerinde inceleme yapılarak; TTK 411 ve ilgili diğer maddeleri gereğince şirket ortağı müvekkiline yukarıda belirtilen veya mahkememizce uygun görülecek gündem ile Genel Kurul yapma (genel kurulu toplantıya çağrı) yetkisi verilmesini ve/veya gerek görülmesi halinde gündemi hazırlamak ve çağrı yapmakla görevlendirilmek üzere bir kayyım atanmasına ayrıca yargılama süresince oluşabilecek hak kayıplarını engellemek bakımından davalı şirket yetkilisi ...’un işlem yapmasının, işin aciliyeti dikkate alınarak ivedi olarak tedbiren durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve/veya yapılacak genel kurula kadar şirketi yönetmek üzere bir kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi ... mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesinin 1. 2. Ve 3. Maddelerinde şahsının sözde "emanet hisse" ile şirket hissedarı olarak Yönetim Kurulu Başkanı seçildiğini, ...'ın aday olduğu halde seçilemediği beyanında bulunduğunu, bu beyanların tamamen yalan ve iftiraya dayalı olduğunu öncelikle emanet hisse kavramı da tamamen iftira ve olayı çarpıtma gayreti olduğunu Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer Kanun ve Maddelerinde 'emanet hisse diye bir kavram olmadığını ayrıca sahip olduğu hisseleri sermaye artırımına iştirak ederek edinmiş olup, bu hususun şirket pay defteri, ...'ın da bizzat imzası ile alınmış olan karar ve diğer şirket kayıtları ve Ticaret Sicili kayıtlarında sabit olduğunu, Şahsının 10 yıldır şirket hissedarı olup, yine 10 yıldan beri söz konusu şirketin yönetim kurulu üyesi veya başkanı olarak görev yaptığını ve yapmakta olduğunu, açılan söz konusu davanın aslında davacı sıfatı olarak ... değil de onu paravan olarak kullanan ... olduğunun aşikar olduğunu, ...'ın söz konusu muvazaalı hisse devirlerini ...'ye devir ederken şahsının sahip olduğu sözde emanet hisseler konusunu iddia etmemişken şimdi yalan, iftira ve ithamlar ile davayı çarpıtmak ve bu yolla niyetini gerçekleştirme peşinde olduğunu, yine söz konusu “emanet hisse ithamı iddiası ile ... Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmış olup, mahkemenin 2021/... esas ve 2021/... sayılı kararı ile davanın kesin olarak red edilmiş olduğunu, davcının dava dilekçesinin diğer maddelerinde mülkiyeti davalı şirket ... A.Ş.'ye ait olan ... pafta, ... ada, ... ve ... parsel'in bir kısmını işgal eden ... ... isimli şahıs hakkında şirket avukatı ... tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2019/... esas numaralı ecrimisil talepli dosyadan gizli bir şekilde kendi çıkarları doğrultusunda feragat ettiği ve görevi kötüye kullandığı yönünde beyanda bulunduklarını söz konusu bu feragat sonucunda davacının iddiasında dava konusu şirket sözde 300.000 USD ve 2.000.000.000 TL. zarara uğratıldığının belirtildiğini, telafuz edilen rakamların komik ve hayal ürünü olduğunun aşikar olduğunu, söz konusu davada davalı olan ve manav olarak işletilen ve işletme 40 seneden fazla söz konusu parselde işletme ruhsatı, vergi levhası ve şirket yönetimi ve ortaklarının muvafakatı ile faaliyet göstermekte olup, ... no'lu ... aplikasyonu ve tapu kayıtlarında da manav olarak görüldüğünü, söz konusu ... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2019/... esas numaralı ecrimisil talepli dosyasında bahsedilen ve talep edilen rakamlar aşırı abartılı ve fahiş rakamlar olup emsal, hukuk ve vicdana aykırı bulunduğundan tarafınca ve şirket ortaklarının şifai rızası ile feragat edildiğini, söz konusu davada ... ve şirket avukatı ... tamamen kendilerine özel maddi çıkar sağlamak, işletme sahibi ve diğer ortaklara mobbing uygulamak amacı ile bu davayı açmış olduklarını, söz konusu davalı şirket adına ...'ın şahsi talimat ve baskısı ile şirket avukatı ... 'ın 15/05/2020 tarihinde "Sözleşme" adı altında şirket ünvanı ve sorumlusu olarak şahsının adını kullanarak gizli sözleşme yapılmış ve şahsına ait olmayan imza ile belge düzenleyip buradan el altından kayıt dışı gelir elde ettiklerini, bu durumun gayri hukuki ve etik kurallara aykırı olduğunu, evrakta sahtecilik suçu kapsamında değerlendirdilmesi gerektiğini, bu eylemlerdende kimin şirketi zarara uğratıp görevi kötüye kullandığı açıkça belli olduğunu, davacılarla birlikte olup kötü niyetli davranması nedeniyle, ... A.Ş.avukatı ... 'ın iş bu dava kapsamında vereceği hiçbir muvafakatı, beyanı, delil ve şahitleri kabul etmeyeceğini ve kendisini haklı nedenler ile azil edeceğini davayı bizzat yönetim kurulu başkanı olarak şahsının takip edeceğini davacının dava dilekçesinde şirket işlerini takip etmediği, şirketin sözleşmeli ve sorumlu Mali Müşaviri ile iletişim içinde olmadığımı ve işlerin aksadığını, Balıkesir ili, ... ilçesinde ikamet ettiğimi ve bu durumu HTS kayıtları ile ispat edebileceklerini ve buna benzer bir çok yalan ve iftira dolu beyanlarda bulunduklarını, İkamet ettiği adresi İstanbul olmak ile beraber bu durumun daha önceki aynı konulu davalarda da dile getirildiğini ve yalan ve iftira olduğunun ortaya çıktığını, sözleşmeli Mali Müşavir ile yaptığı görüşme ve yazışmalar sonucunda gerekli işlemler yürütüldüğünü ve bu konuda yapılması gereken işlemlerin yapılmış olduğunu, .... Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/... E. Numaralı dava dosyası ve ... Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/... esas ve 2021/... sayılı karar dosyasında da belirttiği gibi önceki hissedar ... yeni hissedar ...'yi paravan olarak kullanarak, sözde dile getirdiği yatırım, karar ve genel kurulu toplama adı altındaki taleplerle, şirket yönetimini ele geçirerek keyfi sermaye artırımı yaparak diğer küçük hissedarların hisselerinin değerini minimize edip, şirket taşınmazlarını tamamen ele geçirmek niyetinte olduğunu, ayrıca bir kamu kurumu olan ... Deftardarlığı'da şirket hissedarı olup bu durumdan olumsuz olarak etkitenecek ve zarar görecek olduğunu, şirket hissedarlarından ... Asliye Ticaret mahkemesinde bu keyfi sermaye artımı için dava açmış olup dava henüz kesinleşmemiş olmakla beraber halen ... Bölge Adliyesi Mahkemesi ... Hukuk Dairesi 2019/... esas numarası ile devam ettiğini, ... 'ın daha önce ... Muğla İli ... İlçesi ... köyü Menemene mahallesi ... ve ... parsel'e ait ... Ltd. Şti adına olan taşınmazları kendi şahsı adına geçirerek bu dava ile de asıl niyetini belli ettiğini, yine ... hissedarı oldugu 46 ortaklı ve arasında bir kamu kuruluşu da olan ...'NİN hissedar olduğu ... A.Ş'ye ait olan İstanbul ile ... İlçesi ... Mahallesi ... ada ... ve ... parsel ile ... ada ... parsel sayılı tasınmazları hiç ihtiyaç yokken ... A.S. Isimli üçüncü kisiye satmış Kamu kurumu olan ... ve diğer ortakları mağdur etmiş sonuç olarak ... AsliyeTicaret Mahkemesinde 2021/... esas numaralı dosya ile şirketin tasfiyesi hakkında dava açıldığını, . ...'yi paravan olarak kullanan ... daha öncede birçok kez yargı mensupları, bilirkişi ve adliye çalışanlarını çeşitli yollar deneyerek bir takım vaat ve ikna çabaları ile (delil ve şahitleri saklı olmak ile beraber ) etkileyerek niyetini gerçekleştirmeye çalışmış, aynı yalan ve iftiralarla söz konusu davalı şirketide aynı yönde tamamen kendi kontrolüne geçirme gayreti içinde olduğunu, daha önce aynı yalan beyan ve iftiralar ile red edilen ... Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/... E. Numaralı dava dosyası ve ....Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/... esas ve 2021/... sayılı Mahkeme kararlarından sonuç alamayan davacıların bu sefer Türk Hukukunu arka yollardan dolanmak düşüncesi ile duruşmadan bile kaçarak dosya üzerinden inceleme ile karar talep edilmesine ihtiyati tedbir talebi ve kayyım atama isteği ile atanacak kayyım heyetini baskı ve mobbing uygulayarak istedikleri sonuçları almayı hedeftedikleri niyetinde olduklarının kesin olduğunu, şirketin 2019 olağan genel kurulu 07.08.2020 yılında yapılmış olup, söz konusu toplantıda yönetim kurulunun üç yıllık süreyle oluşturulduğunu, Şirketin 2020 yılı mali genel kurulu, şirketin gayri faal olması ve Ülkemizde yaşanan COVİD-19 salgını nedeniyle, ayrıca şirket hissedarlarının yaş ortalamasının 65 yaş üstü olması nedeniyle yapılmadığını, salgın nedeniyle fazla risk almamak ve acil bir durumda söz konusu olmadığından 2020 ve 2021 yılı şirket mali genel kurulu (seçimsiz) 2021 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesinden sonra 2022 yılı içerisinde yapılacak olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile ihtiyati tedbir talebi ve kayyım atama isteğinin reddine,davanın duruşmalı ve şahitli olarak yapılmasına, mahkeme heyeti dosya üzerinden inceleme ile karar vermeyi uygun görür ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
... Müdürlüğünün yazı cevabı , .... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2020/... E. Sayılı, .... Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2019/... E. Sayılı , .... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2021/... ve 2020/... E. Sayılı , .... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2021/... ve 2021/... E. Sayılı dosya suretleri davamızın delillerini oluşturmaktadır.
.... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2021/... esas, 2021/... karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının, ..., davalının , ... Anonim Şirketi olup, davanın TTK 410/2 maddesine dayalı Olağanüstü Genel Kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde davacı tarafın TTK 410/2 mad.kapsamında dava açmak için gerekli şartların oluşmadığı nedeniyle açılan davanın reddi yönünde karar verildiği anlaşılmıştır.
.... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2020/... esas, 2021/... karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının ... , davalıların , ..., ... Anonim Şirketi olup, davanın davacı tarafça TTK 410/2 maddesi uyarınca davalı şirketin Olağanüstü Genel Kurulunun toplantıya çağrılmasına izin ve yetki verilmesine ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde , TTK 410/2 maddesi gereği olağanüstü genel kurula çağrı izni ve yetkisi verilmesi talebine ilişkin davanın reddine, eldeki davada husumetin sadece davalı şirkete yöneltilmesi gerektiğinden ve davalı şirket yöneticisine husumet yöneltilemeyeceğinden davalı ...'a yönelik açılan davanın, HMK'nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
TTK md 412 uyarınca mahkememizce dosya üzerinden inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme ve ... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2020/... esas, 2021/... karar sayılı, .... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2021/... esas, 2021/... karar sayılı dosyaları birlikte incelenip değerlendirildiğinde, açılan dava; TTK 410/2 maddesi uyarınca davalı şirketin olağanüstü genel kurulunun toplantıya çağrılmasına izin ve yetki verilmesi istemine ilişkindir. TTK 410/2 mad.hükmünde "Yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izniyle tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir" ifadesine yer verilmiş ve genel kurulu toplantıya çağırabilmek için gerekli şartlar belirlenmiştir. Buna göre anonim şirkette yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması hallerinde pay sahibine bu davayı açma ... tanınmıştır. Davalı şirketin sicil kayıtları incelendiğinde en son genel kurulun 07/08/2020 tarihinde yapıldığı ve yönetim kurulu üyesinin seçildiği, 3 yıllık görev süresinin henüz dolmadığı, ...'un yönetim kurulu başkanı ve münferiden şirket yetkilisi olduğu, nüfus kayıtları incelendiğinde ikamet adresinin Beşiktaş/İstanbul olduğu, yönetim kurulunun toplanamaması veya toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması gibi durumların mevcut olmadığı, kesin olarak karar verilen .... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2020/... esas , 2021/ ... karar sayılı dosyasındaki tespitlere göre de; davalı şirketin taraf olduğu dava dosyaları raporuna göre davacı sıfatıyla üç adet kamulaştırmaya ilişkin derdest davanın bulunduğu, davaların niteliği şirketin davacı olması nedeniyle yönetim kurulunun ihmali davrandığına ilişkin somut bir delil ortaya konulmaması, davacı tarafça çekilen ihtarnamede de finansman sağlanması yönetim kurulunun değiştirilmesi, sermaye artırımı için genel kurulun toplantıya çağrılması talebinde bulunulması karşısında, şirketin son genel kurulunun 07/08/2020 tarihinde yapılmış olması ve davacının bu genel kurula bizzat katılarak davalı şirket yöneticisinin ibrasına ilişkin oylamada oy kullandığı ibraya ilişkin muhalefet şerhi koymadığı ayrıca eldeki davada talep ettiği hususlara ilişkin TTK 411 maddesi kapsamında genel kurul gündemine alınması talebinde bulunma ... olmasına rağmen bu hakkını kullanmadığından davacının talep ettiği gündemlerle genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması talebinin haklı ve geçerli bir nedene dayandığını somut olarak inandırıcı delillerle ortaya koyamadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, davacı tarafça ileri sürülen diğer hususların TTK md 553. uyarınca şirket yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu davasında ileri sürülebileceği göz önüne alınarak açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça dava dilekçesi ile davalı şirket yetkilisi ...’un işlem yapmasının, işin aciliyeti dikkate alınarak ivedi olarak tedbiren durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve/veya yapılacak genel kurula kadar şirketi yönetmek üzere bir kayyım atanmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de; mahkememizce verilen karar ve açılan davanın niteliği de göz önüne alınarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacı tarafça davalı şirkete yönelik açılan davanın REDDİNE,
2--Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30 TL'nin mahsubuyla bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olarak verildi.17/01/2022
Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.